TURKISH JOURNALISTS: SURROGATE PUBLIC OR A DEMOCRATIC QUANDARY (Part II)
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
| Author Name | University of Author | Faculty of Author |
|---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kamusal Alan, iktidarın alanı olarak Devlet İle özel ekonomik çıkarlar alanı olan Pazar arasında ancak her ikisinden de özerk olarak kavramlaştırılır. Sosyal sorumluluk kuramına göre gazeteciliğin profesyonel bir yapıya kavuşması kamusal alanın bu özerkliğinin sürdürülmesi açısından son derece önemlidir. Günümüzde medyanın özerkliğinin kurumsal özerklikten daha çok gazetecilerin mesleğin profesyonelleri olarak bireysel özerkliklerinin demokratik kamusal alanın işlerliği konusunda önemine vurgu yapılmaktadır. Gazeteciliğin kronikleşmiş sorunlarından olan ifade Özgürlüğünün etkin olarak kullanılması, yani, toplumdaki farklı enformasyon kanallarına erişimleri noktasında karşılaşılan sorunlar bu alanda oluşturulacak etik kodlarla aşılabilir. Bu nedenle gazetecileri koruyan çeşitli ulusal ve uluslararası düzenleyici kodlar ve ilkeler oluşturulmuştur. Buna karşılık profesyonelleşmenin gazetecilerin otorite kaybına neden olarak sonucunda bu kaybı telafi etmek isteyen gazetecilerin devlet görevlileri veya özel/ticari televizyonlar söz konusu olduğunda pazar aktörleri ile daha yakın ilişkiler kurmaya itebilir. Yapısal engeller olarak adlandırılan bu kısıtlamalar kitle iletişimcilerin toplumsal organizasyonunda ve ayrıca organizasyonun mesleki başarının gerçekleştirilmesinde oynadığı rolde açıkça görülebilir.
Bu makalede kişisel düzeyde ortaya çıkan ve gazetecileri ifade özgürlüğünün etkin gerçekleştirilmesinde kişisel Özdenetim mekanizması olarak işleyen ve 'ifade engellenmesi' olarak adlandırılan durumun Türkiye'de özel/ticari televizyon kanallarında çalışan haberciler açısından bir incelemesi yapılacaktır.
- 1
29-36