THE FIRST TRANSLATION OF TÛTÎ-NÂME WHICH WAS WRITTEN IN 1538
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Classical Turkish Literature has numerous works in every area during six centuries. In Classical Literature, the translations of these areas were made especially from Persian and Arabic in every period. Among these translations Tuti-nameh was created in Sanskrit under the title of seventy stories of a parrot (Shukasaptati). It was firstly translated from Sanskrit to Persian, and then from Persian to other languages. The first one of Persian translations was translated under the title of Cevâhirü'l-Esmâr by Imad bin Muhammad in 1314. Nahşebî rewrited Imad bin Muhammad's translation with the title of Tuti-nameh in 52 chapters in 1329. Nahşebi's Tuti-nameh was simplified by Ebu'l-Fazl Mübarek with the think of language ageing by the order of Indo-Turkish ruler Akbar in 16th century. Muhammad Kadiri re-established this work as thirty-five episodes in 17th century. The last translation, Çihil Tuti-i Âmiyâne has very little information about it. There are two translations of Turkish Tuti-nameh. The first Turkish Tuti-nameh was precisely prepared by the Eyyûbî by the orders of Sultan Suleiman in 1538. This first translation was made from Imad bin Muhammad's Cevâhirü'l-Esmâr. The second Turkish translation of Tuti-nameh written in 17th century is a source of Tuti-nameh which was printed in Egypt and Istanbul printing houses. Tuti-nameh is an original and qualified text in terms of the hero diversity of the stories, being curiosity at the forefront and varieties of characters. In addition, it contains traces from Indian, Persian and Turkish culture. These features provided that Tuti-nâme was printed several times and was read by the wider public. Tuti-nameh has an important place among translated texts in classical literature in terms of features mentioned above. This article aims to identify and handle the first Tuti-nameh translation in detail.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yaklaşık altı yüzyıl süren Klasik Türk Edebiyatında her alanda sayısız eser verilmiştir. Bu eserler arasında yer alan tercümeler, Klasik edebiyatın her döneminde özellikle Farsça ve Arapçadan yapılmıştır. Bu tercümeler içerisinde olan Tûtî-nâme, Papağanın Yetmiş Hikâyesi (Şukasaptati) adıyla ilk kez Sanksritçe'de yazılmış, önce Sanksritçeden Farsçaya, daha sonra da Farsçadan diğer dillere çevrilmiştir. Farsça çevirilerden ilki İmâd bin Muhammed tarafından 1314 tarihinde Cevâhirü'l-Esmâr adıyla yapılmıştır. Nahşebî ise 1329'da, İmâd bin Muhammed'in çevirisini Tûtî-nâme adıyla 52 bölüm olarak yeniden yazmıştır. Nahşebî'nin Tûtî-nâme'si de dilinin eskidiği düşüncesiyle XVI. yüzyılda, Hint-Türk hükümdarı Ekber'in emriyle Ebul-fazl Mübârek tarafından sadeleştirilmiştir. XVII. yüzyılda ise Muhammed Kâdirî eseri otuz beş bölümde tekrar düzenlemiştir. Son tercüme, hakkında çok az bilgi bulunan Çihil Tûttî-i Âmiyâne'dir. Tûtî-nâme'nin iki Türkçe çevirisi bulunmaktadır. İlk Türkçe Tûtî-nâme 1538 tarihinde Kânûnî Sultan Süleyman'ın emriyle, kesin olmamakla birlikte Eyyûbî tarafından hazırlanmıştır. Bu ilk çeviri, İmâd bin Muhammed'in Cevâhirü'l-Esmâr'ından yapılmıştır. XVII. yüzyılda yapılan Tûtî-nâme'nin ikinci Türkçe çevirisi, Mısır ve İstanbul matbaalarında basılan matbu Tûtî-nâmelerin kaynağıdır. Tûtî-nâme, hikâye kahramanlarının çeşitliği, hikâyelerde merak unsurunun ön plânda olması ve şahıs kadrosunun genişliği açısından orijinal nitelikli bir eserdir. Ayrıca Hint, Fars ve Türk kültürlerinden izler barındırır. Bu özellikler, Tûtî-nâme'nin defalarca basılmasını ve geniş halk kitlelerince okunmasını sağlamıştır. Tûtî-nâme yukarıdaki özellikleri sebebiyle Klasik edebiyatımızda tercüme metinler arasında önemli bir yere sahiptir. Bu makale Tûtî-nâme'nin ilk Türkçe çevirisinin ayrıntılı olarak tanıtılıp ele alınması amaçlanmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 3
2299-2311