Nostalgia or Transgression: Elizabeth Jane Howard's Mr. Wrong
Journal Name:
- Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The aim of this article is to depict the elements of nostalgia and cultural memory in Elizabeth Jane Howard's collection of short stories entitled Mr. Wrong. The two stories, "Summer Picnic" and "The Devoted" is analyzed in terms of nostalgia, since the grandmother figures in each story express the gradual change in social relationships by stating that the 'mysteryi has been lost today. Individuals become "the other" and they are placed in solitude in the commercialized dominant modern societv. Even their wav of living, human relationship and food is degenerated. Howard emphasizes the outcast individuals who try to find a way out by evasion of the past rather than living in a degenerated technological world. The grandmother loses the sense of belonging, which draws her to exclusion. The fragmented self tries to find more meaning and happiness in the past life, which puts individuals in nostalgia. Thus, nostalgia, as Davis states, "always occurs in the context of the present fears, discontents, anxieties, or uncertainities" (420). That is why the grandmothers in both stories put themselves apart from the center rejecting the future that seems dark, since the past looks more reliable, safer and give reassurance.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makalenin amacı Elizabeth Jane Howard'ın kısa hikayeler kolleksiyonu olan Mr Wrong adlı kolleksiyonunda nostaljik ve kültürel bellek unsurlarım ortaya koymaktır. "Summer Picnic" and "The Devoted" adlı iki hikaye, nostaljik açıdan analiz edildi, çünkü her iki hikayedeki büyükanne şahsiyetinin sosyal ilişkilerdeki kadameli değişimi, günümüzdeki 'gizem'in kayboldugunu vurgular. Bireyler 'öteki' olur ve ticarileştirilmiş baskın modern toplumda tek başlarına yerleştirilmişlerdir. Yaşam şekilleri, insan ilişkileri ve hatta yedikleri yiyecekler bile dejenere olmuştur. Howard, dejenere olmuş teknolojik dünyada yaşamak yerine geçmişe firar etme yolu ile çhş noktası arayan dışlanmış bireyleri vurgular. Büyükanne, kendisini her yönden yoksun bırakan bir aidiyet hissini tamamen kaybeder. Parçalanmış nefis, geçmiı hayatta anlam ve mutluluk bulmaya çalışır, böyle bir durum bireyleri nostaljiye yönlendirir. Böylece, nostalji, Davis in de belirttigi gibi, "her zaman şimdiki korkular, memnuniyetsizlikler, veya belirsizlikler bağlarmnda oluşur" (420). Bu yüzden her iki hikayedeki büyük anneler, kendilerine karanlık
görünen geleceği reddederek merkezin Aşında kalmayı yeğler, çünkü geçmiı daha güvenilir, emniyetli, ve garanti verici görünür.
- 2
45-52