Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
There has been a reaction toward the basic growth model since the mid-1980's. As a response, counter- reaction has come no later than the early-1990's. A lot of researchers have shown that the basic neoclassical growth model main¬tains its power in accounting for the per capita income differentials among countries and in predicting that poor countries grow faster than rich ones if and whenever the structural variances among countries are allowed. This prediction of the model is called conditional convergence. This paper has two goals. First one is to introduce the notion of convergence, both absolute and conditional. The second one is to present an overview of the empirical studies of testing of condi¬tional convergence hypo thesis. After more than a decade of rich debates, we can conclude that "the basic model" still serves better than its rivals as a tool of analysis of economic growth.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Temel neoklasik büyüme modeli 1980'lerin ortalarından başlayarak kıyası¬ya eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, karşı eleştirileri de beraberinde getirmiştir. 1990'lann başlarından bu yana pek çok araştırmacı, temel modelin ülkeler ara¬sındaki kişi başına düşen gelir farklarını açıklamadaki gücünü koruduğunu gös¬termiştir. Araştırmacılar, modelin, ülkeler arasındaki yapısal farklılıklara izin ve¬rildikten sonra yoksul ülkelerin zengin ülkelerden daha hızlı büyüyecekleri sonu¬cunu verdiğini de göstermişlerdir. Modelin bu öngörüsüne koşullu yakınsama denmektedir. Bu çalışmanın iki amacı vardır. Birinci amaç, mutlak ve koşullu ol¬mak üzere yakınsama kavramını tanıtmak; ikinci amaç, koşullu yakınsama hipo¬tezinin sınanması ile ilgili çalışmaların bir değerlendirmesini yapmaktır. On yılı aşan yoğun bir tartışma döneminin ardından bir iktisadi büyüme analiz aleti ola¬rak temel modelin diğer modellere göre daha iyi bir işlev gördüğü sonucuna var¬maktayız.
FULL TEXT (PDF):
- 1
17-28