FROM STRATEGIC PARTNERSHIP TO STRATEGIC DEPRESSION IN RUSSIA-EU RELATIONS
Journal Name:
- Güvenlik Stratejileri Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
With the dissolution of the Eastern Block and the USSR, Russia, experiencing grave
economic and political diffıculties, has required the economic and financial assistance of the EU.
After 1990, in the following decade, Russia followed a soft line in strategic and political relations
with the EU. With the election of Putin as the president of the Russian Federation and increase in
the prices of commodities, primarily increase in natural gas and crude oil prices has immensely
increased the national income of Russia. As a result of this, Russia’s political and strategic policies towards the EU have toughened. In addition to paying off most of her debts from the
1990s, Russia, who is very rich in natural gas and petrol reserves, has accumulated a very large
reserve of dollars. Not needing EU’s financial assistance once Russia reached a certain economic
strength, Putin has started making policies with hopes of re-living the golden age of the USSR. In
this context, Russia has shown a sharp reaction to EU’s recognition of Kosovo’s independence;
Georgian claim to sovereignty over the regions of Abkhazia and South Ossetia and has carried out
military intervention against Georgia in August 2008. Also she objects to NATO enlargement in
the Blacksea and Caucasus region with Ukrainian, Azerbaijani and Georgian membership and
uses the energy card against the EU as sanction. In the extension of this policy, she has rejected
the renewal of the Strategic Partnership and Cooperation Agreement (SPCA) signed with the EU
and has requested significant modifications from the EU to the agreement, according to her own
interests. Thus the Strategic Partnership initiated between Russia and the EU at the beginning of
the 1990s has turned into a Strategic Depression.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Doğu Bloku ve SSCB, 1989’dan sonra dağılma sürecine girmesiyle ekonomik ve siyasi
bakımdan zor duruma düşerek AB’nin iktisadi ve mali yardımına muhtaç kalmıştır. Rusya,
1990’dan sonraki on yılda AB ile siyasi ve stratejik ilişkilerinde yumuşak bir çizgi takip etmiştir.
1999’da Putin’in Rusya Devlet Başkanı seçilmesi ve 2000’li yılların başından itibaren başta
doğalgaz ve petrol olmak üzere hammade fiyatlarındaki büyük artış Rusya’nın millî gelirini
muazzam miktarda arttırmıştır. Bunun sonucu Rusya’nın AB’ye karşı izlediği siyasi ve stratejik
ilişkileri de sertleşmiştir. Dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olan Rusya,
1990’lı yıllarda oluşmuş bütün borçlarını 2000’li yıllarda ödediği gibi elinde de büyük miktarda
dolar döviz rezervi biriktirmiştir. AB’nin ekonomik ve mali yardımına muhtaç olmayan Putin’in
Rusyası eski ekonomik gücüne kavuşunca siyasi ve askerî bakımdan da SSCB’nin eski parlak
günlerine dönme özlemiyle politikalar oluşturmaya başlamıştır. Bu bağlamda AB’nin Kosova’nın
bağımsızlığını tanımasına sert tepki göstermiş, Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya
üzerindeki egemenlik iddialarına karşı çıkmış ve Ağustos 2008’de Gürcistan’a askerî müdahelede
bulunmuştur. Ayrıca NATO’nun Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan gibi Karadeniz ve
Kafkasya ülkeleri ile genişlemesine karşı çıkmakta ve enerji kozunu AB’ye karşı bir silah olarak
kullanmaktadır. Bu politika kapsamında daha önce Rusya ile AB arasında imzalanan Stratejik
Ortaklık ve İşbirliği Anlaşmasını (SOİA) uzatmayı reddetmiş ve kendi ulusal çıkarları
doğrultusnda SOİA’da AB’den önemli değişiklikler talep etmiştir. Böylece 1990’lı yılların
başından sonra Rusya ile AB arasında başlayan Stratejik Ortaklık, 2000’li yılların başında
Stratejik Depresyona dönüşmüş bulunmaktadır.
- 8
73-98