You are here

Osmanlı Dönemİ Türk Romanının Başlangıcında Beş Eser

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
In the XlXth century, social and cultural aspects of Ottoman Empire began to change. Accordingly, in the 'field of literature great innovations were introduced. The most important innovation in literature was the introduction of the novel and the theatre, in the same sense as theyare understood in the Western World. The novel Ta'aşşuk-ı * Dr., H.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyau Bölümü Yeni Türk EdebiyaU Anabilim Dalı Araştirma Görevlisi 185 -- Osmanlı Dönemi Türk Romanının Başlangıcında Beş Eser Tal'at ve Fitnat (Şemsettin Sami, 1288/1872) is accepted as the first novel in Turkish literature written in "the Western novel genre". However, beginning from the Iate XVIII th century, one can find the first examples of written narratives, which are quite different from the ones in the Classical Ottoman literature and the folk literature. These works are the cornerstones of the transformation period when oral culture transformed to written culture, and they possess the traces of the Ottoman Empire's rich and colourful social structure. The works Muhayyelat (Aziz Efendi, 1268/1796), Akabi Hikayesi (Vartan Paşa, 1851), Hayalat-ı Dil (Hasan Tevfik, 1285/1868), Müsameretname (Emin Nihat Bey, 1288-1292/1872-1875), Temaşa-i Dünya ve Cefakar ü Cefakeş (Evangelinos Misailidis, 1872), unite East with West, minorities, within the Ottoman Empire, with Turks, oral narratives with the written narratives and the tradition with the future. Most of all, theyare authentic materials which set the conditions for the birth of Ottoman-Turkish noveL.
Abstract (Original Language): 
XIX.yüzyılda sosyal ve kültürel bir değişim içine giren Osmanlı İmparatorluğu'nda edebiyat alanında da büyük yeniliklerle karşılaşılır. Batılı anlamda roman ve tiyatronun yaşamımıza girmesi, bu yeniliklerin en önemlileridir. Ta'aşşuk-ı Tal'at ve Fitnat (Şemsettin Sami, 1288/1872) romanı, birçok kaynakta Türk edebiyatında Batılı anlamda romanın başlangıcı kabul edilir. Oysa XVIII.yüzyıl sonlanndan başlayarak Divan ve halk edebiyatıanndan farklılaşan ve romana yaklaşan bir yazılı anlatı anlayışının ilk örnekleriyle karşılaşılır. Sözlü kültürün yazılı kültüre dönüşüm noktasında bulunan bu eserler, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin ve renkli sosyal yapısının izlerini taşırlar. Muhayyelat (Aziz Efendi, 1268/1796), Akabi Hikayesi (Vartan Paşa, 1851), Hayalat- ı Dil (Hasan Tevfik, 1285/1868), Müsameretname (Emin Nihat Bey, 1288- 1292/1872-1875), Temaşa-i Dünya ve Cefak,ar ü Cefakeş (Evangelinos Misailidis, 1872) adlı eserler Doğu ile Batı'yı, Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki azınlıklarla Türkleri, sözlü anlatı ile yazılı anlatıyı, gelenek ile geleceği birleştiren ve Osmanlı dönemi Türk romanının doğuşunu hazırlayan özgün eserlerdir.
185-202