A LEGEND ABOUT THE LIFE OF ALİ: THE LEGEND OF DRAGON AND REFLECTIONS ON THE ANATOLIAN TURKISH CULTURE IN ISLAMIC PERIOD
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Following the conversion of Turks to Islam a new structure of belief and culture has appeared for them. They recall the individuals they consubstantiated with Islam by heroic stories in verbal custom. In this praxis especially the son in law of Prophet Muhammed, first four Caliphs and the friends of Prophet have become indispensable part of these legendary stories. In the legendary stories which our work includes, the heroic, warrior and courageous side of Ali have shown as being a son in law of Prophet and father of Hasan and Hussein.This tradition has written down by the works of Islamic Era of Turkish History. One of the “Cenknâmes” which Ali's braveness and courageous has mention is “Destan-ı Ejderha”, The Legend Of Dragon. The legend has written in the manner of "masnavi" and also it has some features of tale and legend genre.
In this work namely “Destan-ı Ejderha” a dragon which Muslims came to place of Prophet Muhammed in order to complain of it and a war which was fought between dragon and a group of “sahabe” under the leadership of Ali by the assignment of Prophet Muhammed and the defeat of dragon were mentioned. At the work Ali combines fantastic powers in his heroic personality therefore withstands against dragon which was symbolized as an enemy of the religion and Ali has a personality that is not avoid to struggle. In the legend Muslims were aimed to encourage to “gaza” by underlining Ali’s face up of the death. Also it is aimed to obtain an idea that the true religion is Islam and also to make the ideal of gaza and jihad by the pointing the rebellious ones will be eradicated in a pathetic way. In our work primarily we have compared the copies by collected the exemplars of “The Legend of Dragon” then tried to expose the original text. Epic’s implications are discussed in Anatolia and the Balkans, later on an assessment is made about the value and place of the mentioned pamphlet in the history of Turkish Culture in Islamic period.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türkler, İslâmiyet’i kabul etmelerini müteakip yeni bir inanç ve kültür yapısına da kapı aralamışlardır. İslâmiyet’le adeta özdeşleştirdikleri şahsiyetleri ise sözlü gelenek çerçevesinde kahramanlık hikâyeleriyle anmışlardır. Bu minvalde özellikle Hz. Muhammed, dört halife ve sahâbeler, bu menkîbelerin vazgeçilmez karakterleri olagelmişlerdir. Çalışmamızın konusunu teşkil eden Hz. Ali de söz konusu kahramanlık temalı hikâyelerde, destanlarda, menkîbelerde Hz. Muhammed’in damadı, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babası olarak yiğit, cengâver nitelikleri ile ön plana çıkarılmıştır. Bu gelenek İslâmî Dönem Türk Tarihi’ne ait eserlerle yazıya aktarılmıştır.
Hz. Ali’nin cesaret ve yiğitliğinin anlatıldığı cenknâmelerden biri olan Dâstân-ı Ejderhâ da bu türden bir eserdir. Destan, mesnevî tarzında kaleme alınmış olup, aynı zamanda efsane ve masal türlerinin kimi özelliklerini de göstermektedir. Dâstân-ı Ejderhâ adı verilen eserde, uzak bir ülkeden Hz. Muhammed’in huzuruna gelen Müslümanların şikâyet ettikleri ejderhâdan ve Hz. Muhammed’in görevlendirmesiyle sahabelerin Hz. Ali öncülüğünde ejderhâ ile yaptığı savaştan ve ejderhâyı mağlup etmesinden bahsedilmektedir. Burada Hz. Ali, kahraman şahsiyetiyle olağanüstü güçleri bünyesinde barındıran ve bu sayede din düşmanı olarak tasvir edilen ejderhâya karşı koyan ve mücadeleden çekinmeyen bir yapıya sahiptir. Destanda Hz. Ali’nin bu uğurda ölümü bile göze alabileceğine vurgu yapılmak suretiyle Müslümanları gâzaya teşvik etme amacı güdülmüştür. Ayrıca hakikatte dinin İslâm dini olduğu ve asî olanların hazin bir son ile ortadan kaldırılacağı vurgusu ile gâzilere gazâ ve cihad ülküsü kazandırmak amaçlanmıştır.
Çalışmamızda öncelikle Dâstân-ı Ejderhâ adlı eserin mevcut nüshaları temin edilerek metin karşılaştırması yapılmış ve orijinal metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Destanın Anadolu ve Balkanlardaki yansımaları ele alınmış, daha sonra söz konusu risalenin İslâmî dönem Türk kültür tarihindeki yeri ve değeri ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 5
465-490