You are here

ZEHİRLENMELERDE ELÎMÎNASYON TEDAVİLERİ

ELIMINATION THERAPIES IN INTOXICATIONS

Journal Name:

Publication Year:

Abstract (Original Language): 
Zehirler, maruz kalındığında organizmaya zararlı olan, morbidite ya da mortalite oluşmasına yol açan maddelerdir. Burada , zehirlenmelerde ekstrakorporal tedavi yöntemlerinden yararlanma koşullan ve tedavi sonuçlarından bahsedilmiştir. ALKALİ VE ASİD DİÜREZİN SAĞLANMASI Alkali diürez ile salisilat, fenobarbital ve fenoksiasetat içeren herbisidlerin böbrek klirensleri artırılırken, bir yandan da eliminasyon yarı ömürleri azaltılır. Bu tedavinin en önemli komplikasyonları sıvı yüklenmesi, nonkardiyojenik akciğer ödemi (salisilatlarla), beyin ödemi ve elektrolit-asid-baz bozukluklarıdır. Bu nedenle hastaların plazma ilaç konsantrasyonları, idrar pH'ları, sıvı dengeleri, santral ven basınçları, elektrolitleri ve arteriyel kan gazlan yakından monitorize edilmelidir. Ancak, günümüzde erken aktif kömür uygulamaları ile bu tür diürez tedavilerinin kullanımı hakkında şüpheler oluşmaya başlamıştır (1). EKSTRAKORPORAL YÖNTEMLER Yoğun bakım ünitelerinde yapılan destek tedavileriyle, zehirlenmelerin % 98'inde spontan iyileşme olduğu saptanmıştır. Bu nedenle, ekstrakorporal yöntemlerin kullanımı salisilat, metanol, etilen glikol, lityum , teofilin doz aşımlarında ve sedatif-hipnotik ilaç, endüstriyel ürün zehirlenmeleri ile sınırlı kalmıştır. Bu durumlarda, gerektiğinde hemodiyaliz, hemoperfüzyon tekniklerinden birisi seçilebilir. 1980 'lerde hemodiyaliz işlemi özellikle etilen glikol, lityum, metil alkol ve aspirin zehirlenmelerinde ; hemoperfüzyon işlemi teofilin, siklik antidepresan ve barbitürat zehirlenmelerinde kullanılmaktaydı. 1990'larda hemodiyaliz, sıklık sırasına göre lityum, teofilin, etilen glikol, aspirin , etanol ve metanol zehirlenmelerinde kullanılırken ; hemoperfüzyon sıklık sırasına göre teofilin, uzun etkili barbitüratlar, benzodiazepinler ve karbamezapin zehirlenmeleri için kullanılmıştır. Her iki dekada bakıldığında, zehirlenmelerin tedavisinde ekstarkorporal tekniklerin artan bir sıklıkta kullanıldığı saptanmıştır (2,3 UYGULAMA KRİTERLERİ Zehirlenmelerde aşağıda belirtilen koşullarda hemodiyaliz veya hemoperfüzyon tedavisi düşünülmelidir (4,5,6): 1. Destek tedavisine karşın, hastanın genel durumunun kötüleşmesi, 2. Serebra l (mid-brain) işlevlerin baskılandığını düşündüren hipotermi, hipotansiyon, hipoventilasyon belirtilerinin ortaya çıkması, 3. İlacı n normal metabolizma yolunun bozuk olması ( karaciğer, böbrek hastalığı gibi), 4. Toksik etkisini geç gösteren metanol, etilen glikol, paraquat gibi maddelerle zehirlenme oluşmuş ise, 5. Eğer ekstrakorporal tedavi yöntemleri zehirlenmeye neden olan ilacı endojen mekanizmalardan daha hızlı uzaklaştırılabiliyor ise, 6. Koma komplikasyonları (septisemi, pnömoni vb) oluşmaya başlamış ise, 7. Zehirlenmey e neden olan ilacın dağılım hacmi düşükse ve serum düzeyleri ile toksik belirtilerin şiddeti arasında pozitif korelasyon varsa, 8. Zehirlenmeye neden olan ilacın metabolitleri kendisinden daha toksik ise.
FULL TEXT (PDF): 
191-195

REFERENCES

References: 

1. Garrettson LK, Geller RJ. Acid and alkaline diuresis : When are they of value in the treatment of poisoning ? Drug Saf 1990; 5: 220-232.
2. Litovitz T, Veltri JC. The role of hemoperfusion and hemodialysis in toxicology. Am J Emerg Med
1988; 6: 80.
3. Litovitz TL, Holm KC, Clancy C . 1992 Annual
Report of the American Association of Poison Control Centers Toxic Exposure Surveillance System. Am J Emerg Med 1993; 11: 494-555.
4. Rommes JH. Haemoperfusion, indications and side effects. Arch Toxicol 1992; (Suppl-15): 40¬49.
5. Winchester JF . Poisoning : Is the role of nephrologist diminishing ? Am J Kidney Dis 1989;
13: 171-183.
6. Tokgöz B, Utaş C. Zehirlenmelerde diyaliz ve hemoperfüzyon. In: Akpolat T,Utaş C, eds. Hemodiyaliz Hekimi El Kitabı. Anadolu Yayıncılık, Kayseri 2001: ss 312- 317.
7. Gwilt PR, Perrier D. Plasma protein bindingand distribution characteristics of drugs as indices of their hemodialyzability. Clin Pharmacol Ther
1978; 24: 154-161.
8. Cutler RE, Forland SC,Hammond JPG et al.
Extracorporeal removal of drugs and poisons by hemodialysis and hemoperfusion. Annu Rev
Pharmacol Toxicol 1987; 27: 169-191.
9. Evrenkaya TR, Atasoyu EM. Mantar zehirlenmelerinde ekstrakorporal tedaviler. Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi 2001; 10(1): 14-18.
10. Shannon M. Extracorporeal drug removal. II Other
methods. Clin Toxicol Rev 1990; 12(9): 1-2.
11. Golper TA, Bennett WM. Drug removal by continuous arteriovenous haemofiltration : A review of the evidence in poisoned patients. Med Toxicol Adverse Drug Experience 1988 ; 3: 341¬349.
12. Bressolle F,Kinowski JM et al. Clinical pharmacokinetics during continuous haemofiltration. Clin Pharmacokinet 1994; 26:
457-471.
13. Annsoy T. Yavaş-sürekli hemodiyaliz yöntemleri. In: Akpolat T,Utaş C, eds. Hemodiyaliz Hekimi El Kitabı. Anadolu Yayıncılık, Kayseri 2001: 103¬106.
14. Banner W, Vernon DD, Ward R. CAVH in
experimental iron intoxication. Vet Hum Toxicol
1988; 30: 355.
15. Horton M W, Godley PJ. Continuous arteriovenous hemofıltration: An alternative to hemodialysis. Am
JHospPhartn 1988; 45: 1361-1368.
16. Akpolat T,Öztürk M. Plazmaferez. In: Akpolat T,Utaş C, eds. Hemodiyaliz Hekimi El Kitabı. Anadolu Vayıncılık, Kayseri 2001: ss 107-108.
17. Cnzhnikov EA, Yasoslavsky AA et al. Plasma perfusion through charcoal in methylparathion poisoning. Lancet 1977; 1: 38-39.
18. Pond SM. Extracorporeal techniques in the management of poisoned patients. Med J Aust
1991; 154:617-622.

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com