CHRONIC RENAL FAILURE AND LEPTİN
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Obesite gen proteini Leptin, ilk defa 1994'de Zhang ve ark tarafından tanımlandı (1). Bu proteini taşımayan ob/ob farelere verilince enerji kullanımını artırır, vücut ağırlığını azaltır; hiperglisemi, insülin direnci ve hiperinsülinemiyi normale döndürür (2). Sadece adipositlerde üretilir, yaklaşık % 50 oranında serbest halde dolaşır, geri kalanı proteine bağlıdır (3). Hipotalamusa olan direk etkileri ile iştahı azaltır ve metabolizmayı hızlandırır (4). Obezitede, leptin belirgin derecede artmasına rağmen, endojen leptin üretimine karşı bir duyarsızlık söz konusudur. Ayrıca, leptinin kan-beyin bariyerini geçişinde bir defekt olduğu ve buna bağlı olarak santral etkilerine karşı bir direnç oluştuğu da varsayılmaktadır. Farelerde rekombinant leptin tedavisi ile kiloda % 40'lık azalma sağlanmıştır (5), ancak obez insanlar için yeterli veri yoktur.
BÖBREK YETERSİZLİĞİ VE LEPTİN
Kronik böbrek yetersizliği (KBY)'nde protein-kalori malnütrisyonu sık görülen bir problem olup morbidite ve mortalitenin artışına sebep olmaktadır (6). En önemli sebep iştahsızlığa bağlı yetersiz gıda alımıdır (7). İştah azalmasına sebep olan mekanizma(lar) açık değildir. Yakın zamanda yapılan çalışmalarda, diyaliz tedavisi alan (8, 9,10) ve almayan (8,9,11) KBYlilerde vücut yağ kitlesinde bir artış olmaksızın, leptin seviyelerinde belirgin bir artış saptanmıştır. Leptinin, nöropeptid Y'nin sentez ve salınımını engelleyerek iştahı azalttığı düşünülürse, böbrek yetmezliğindeki iştah azalması ve kötü beslenmede rol aldığı ortaya çıkar (11). Bu çalışmaya göre; leptin seviyelerinin yüksekliği, böbrek yetmezliği nedeniyle proteine bağlanma oranı arttığından, serbest formun artışından çok bağlı olan formun artışının sonucudur. Ancak bir başka çalışmanın sonucu, serbest formda artış olduğu yönündedir (8).
KBY'li hastalarda hiperleptinemiden başlıca 3 mekanizma sorumlu tutulabilir:
1.
Lepti
n klirensinde azalma: Bu hastalarda
diğer polipeptid hormonlarda (insülin,glukagon, PTH gibi) olduğu gibi, leptinin klirensinde de azalma beklenir. Ancak, yüksekliğin glomerüler fıltrasyon hızının azalmasına bağlı olduğunu bildiren çalışmalar çoğunlukta olmakla birlikte (8,11), Leptin KBY'lilerde her zaman yüksek değildir (10).
2.
İnflanıasyon
: Leptin yüksekliğinde sorumlu tutulan diğer mekanizma, kronik inflamasyondur. Hayvanlarda, enerji dengesi ve glukoz metabolizmasını etkileyen bir diğer sistem olan TNFoc ve IL-1 gibi sitokinlerin, Leptin mRNA konsantrasyonunda artışa ve iştahsızlığa sebep olduğu gösterilmiştir (12, 13). Bu da inflamasyon olaylarında oluşan iştahsızlığın nedeninin leptin yüksekliği olduğunu düşündürmektedir. Eğer leptin- sitokin hipotezi yeni çalışmalarla desteklenirse inflamatuar hastalıklar, kollagen doku hastalıkları ve kanser gibi hastalıklarda önemli morbidite ve mortalite sebebi olan enerji kullanımındaki artış ve kilo kaybı konusunda yeni bir pencere açılabilir.
FULL TEXT (PDF):
- 3
129-131