A Historical House in Alemşah Village in Ezine
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Alemşah Village, governed by the district of Ezine in the province of Çanakkale is located
on a hill slope. This late Ottoman period house is one of the elements that draw attention
in the village at the first place along with a historical fountain and an old graveyard. The
structure known as Hacı Hüseyin Ağa house was registered in 2008 and it is currently in a
ruined condition. Hacı Hüseyin Ağa house which has not been subject to any publication until
now is being studied by us for the first time. In this monograhically oriented article, It is aimed
in this article to introduce to scientific environments this building which is an application of
the traditional residence architecture before being completely vanished. Hacı Hüseyin Ağa
house is a two storey building including the ground floor. It is located in a yard surrounded by
disordered walls. It indicates an interior sofa plan in terms of its typological aspects. Certain
functions encountered on ground floors in traditional buildings such as barn and kitchen are
located next to the yard. Toilette is also in the yard. Despite this difference in positioning, the
ground and upper floor fronts are similar to other houses in the region. While the ground floor
is built with stone, the upper floor walls are built with çatma technique and partially bağdâdî
technique. A console is located in the middle of the upper floor on the entrance door side of
the mansion. The ground floor has massive fronts apart from a few small windows, as seen in
many examples of traditional houses. On the other hand, there are large rectangular windows
on the upper floor fronts. Some of them in the south front are closed for various problems. The
section protruding on the east front of the building is a service area. The exterior stairway to
the upper floor next to this section is not original, it is a late addition. The ground floor and
upper floor of the building are on the same plan. Ceilings of both floors are wood as in all
traditional houses. Rooms on two sides of the center area on the ground floor are for cellar and
warehouse functions. There is a lateral shutter (cover) above the stairway to the upper floor.
The upper floor is comprised of a sofa in the middle and one room on both sides. Each room
has a furnace. The one in the north has two wings and it is more embellished compared to
others, being arranged as the major room (baş oda) with elements such as lounge and window
box. Decorative elements of the structure are door handles, window guards, embellishments
on wood on the doors, cupboard niches and ceilings of the upper floor, ceiling roses and tape
decoration on the walls. It is a rather country type structure compared to other houses in large
cities in terms of size, number of sections and disposition of embellishments and exhibits a
character of an ağa mansion emulating those urban houses. After all, it reserves the traditional
style of the Turkish house architecture with its construction materials and technique, front
arrangement, plan and decorative elements. The house has no construction date tablet, therefore the precise construction date is not available. But it is possible to assert that it was constructed
in the 19th century basing on dates written on gravestones of the owner family as well as its
architectural and decorative features.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çanakkale ilinin Ezine ilçesine bağlı Alemşah köyü bir tepenin yamacında yer alır. Köyde
tarihî bir çeşme ve eski bir mezarlık ile birlikte Geç Osmanlı dönemine ait konak dikkati
çeker. Hacı Hüseyin Ağa Konağı olarak bilinen yapı 2008 yılında tescil edilmiş olup harap
durumdadır. Henüz hakkında hiç yayın yapılmamış olan Hacı Hüseyin Ağa Konağı ilk kez
tarafımızdan incelenmektedir. Monografik nitelikteki bu makalede, geleneksel konut mimarisinin
bir örneğinin tümüyle yok olmadan bilim çevrelerine tanıtılması amaçlanmıştır. Hacı
Hüseyin Ağa Konağı, zemin katıyla birlikte iki katlıdır. Düzensiz duvarlara sahip bir avlunun
içinde yer alır. Tipolojik bakımdan iç sofalı plan özelliği gösterir. Birçok geleneksel konutta
zemin katta görülen ahır veya mutfak gibi işlevlere yer verilmeyerek bunlar avlu kenarına kaydırılmıştır.
Tuvalet mekanı da avluda bulunmaktadır. Bu konumlandırma farklılığına karşılık,
yapının zemin ve üst kat cepheleri diğer yörelerdeki evlerle benzerlik gösterir. Zemin kat taş
malzeme kullanılarak yapılırken; üst kat duvarları çatma tekniği ve kısmen bağdâdî teknik kullanılarak
yapılmıştır. Konağın giriş kapısının bulunduğu cephenin üst katının ortasında çıkma
yer alır. Zemin kat, geleneksel konutların çoğunda görüldüğü gibi birkaç küçük pencerenin
dışında masif cephelere sahiptir. Buna karşılık üst kat cephelerinde büyük boyutlu dikdörtgen
pencereler yer alır. Bunlardan güney taraftakilerin bazıları sonradan kapatılmışlardır. Yapının
doğu cephesinde çıkıntı yapan bölüm bir servis mekanıdır. Buna bitişik olarak üst kata çıkışı
sağlayan dış merdiven özgün değildir. Sonradan yapılmıştır. Yapının zemin kat ve üst katı aynı
plandadır. Her iki katın tavanı da tüm geleneksel konutlarda olduğu gibi ahşaptır. Zemin katta
orta mekanın iki yanındaki birer oda kiler ve depo işlevi görmektedir. Üst kata çıkışı sağlayan
merdivenin üstünde yatay kepenk (kapak) bulunur. Üst kat ortada sofa ve bunun iki yanında
birer odadan oluşur. Bu odalarda birer ocak yer alır. Bunlardan kuzey taraftaki, iki kanatlı ve
diğerlerine göre daha süslü kapısı, sedir ve çiçeklik gibi elemanlarıyla başoda olarak düzen- lenmiştir. Yapının dekoratif unsurları kapı tokmakları, pencere parmaklıkları, üst katların kapı,
dolap niş ve tavanlarındaki ahşap üzerine süslemeler, tavan göbekleri ve duvarlardaki şerit süslemeleridir.
Boyutları, mekan sayısı, bezemelerin karakteriyle büyük kentlerde görülen konutlara
göre daha taşra işi bir eser olup, onlara öykünen bir ağa konağı karakteri göstermektedir.
Buna rağmen inşa malzemesi ve tekniği, cephe düzeni, plan ve dekoratif özellikleriyle Türk
ev mimarisinin geleneksel çizgilerini taşır. Konağın inşa kitabesi yoktur. Bu nedenle kesin
inşa tarihî belli değildir. Fakat, mimari ve bezeme özelliklerinin yanında; konağın sahibi olan
ailenin mezar taşlarındaki tarihleri dikkate alarak 19. yüzyılda inşa edildiğini düşünüyoruz.
FULL TEXT (PDF):
- 2
181-202