You are here

FAHREDDİN ER-RÂZÎ’NİN NİHÂYETÜ’L-ÎCÂZ ADLI ESERİNDE ABDÜLKĀHİR EL-CÜRCÂNÎ’YE İTİRAZ ETTİĞİ MESELELER

The Issues In Whıch Fakhr Al-Dın Al-Rāzī Crıtısızed Abd Al-Kāhır Al-Jurjānī In Hıs Book Nıhāyat Al-Ījāz

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
Fakhr al-Dīn al-Rāzī wrote his book called Nihāyat al-ījāz depending on the two rhetorical books of Abd al-Kāhir al-Jurjānī. However, both the name al-Rāzī and the name of his book Nihāyat al-ījāz were almost never mentioned in the classical books of rhetoric. This leads to various questions: Did al-Rāzī have no ideas of his own in the area of rhetoric? Or, he did have some ideas of his own but they were not taken into account by the subsequent scholars of rhetoric?... In order to find answers to such questions, I have focused on the issues in Nihāyat al-ījāz, through which al-Rāzī criticized Abd al-Kāhir al-Jurjānī. After that, I have investigated the evaluations relating to the same issues made by the subsequent scholars of rhetoric, al-Sakkākī, al-Qazvīnī, al-Taftāzānī, and al-Sayyed al-Sharīf al-Jurjānī. In this way, I have tried to put forth whether or not al-Rāzī was taken seriously by the subsequent scholars of rhetoric.
Abstract (Original Language): 
Klâsik belâgat kitaplarında Fahreddîn er-Râzî’nin ve belâgat alanında Abdülkāhir el-Cürcânî’nin kitaplarını esas alarak meydana getirdiği eseri Nihâyetü’l-îcâz’ın adlarına neredeyse hiç rastlanmamaktadır. Bu durum akla çeşitli sorular getirmektedir: Acaba Râzî’nin belâgat alanında kayda değer hiçbir görüşü yok mudur? Veya onun kendine mahsus birtakım görüşleri vardır da sonraki belâgatçiler tarafından mı dikkate alınmamıştır? vs. Makalede bu gibi sorulara cevap verebilmek için Râzî’nin Nihâyetü’l-îcâz’da Abdülkāhir el-Cürcânî’ye itirazda bulunduğu meseleler tespit edilerek kısaca anlatılmış, ardından sonraki belâgatçilerin önde gelenlerinden Sekkâkî, Kazvînî, Teftâzânî ve Seyyid Şerîf Cürcânî’nin o konularla ilgili değerlendirmeleri sunulmuştur. Böylece Râzî’nin, kendine mahsus görüşlerde, sonraki belâgatçiler tarafından, tenkit edilmek sûretiyle bile olsa, dikkate alınıp alınmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
1-17