Kraliçe I. Elizabeth’in Petrarca Şiir Geleneğiyle Şekillendirdiği Portresi
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Petrarca şiir geleneği Kraliçe I. Elizabeth’in hüküm sürdüğü dönemin son yirmi yılında en
ışıltılı dönemini yaşamıştır. Çoğu şair Elizabeth çağı edebiyatını yazdıkları soneler ve sone
dizileriyle zenginleştirirken aynı zamanda da bu geleneğe dair ifadeleri methiyelerinde
kullanarak Kraliçe’yi övmüş ve yüceltmişlerdir. Ancak Petrarca şiir geleneği sadece şairler
tarafından değil, I. Elizabeth tarafından da – kendi amaçları doğrultusunda – kendisini temsil
etmek üzere bir araç ve aynı zamanda erkek saraylılarla karşılıklı ilişkilerinde bir strateji
olarak kullanılmıştır. Eleştirmenlerin genel görüşü, Kraliçe’nin özellikle de hüküm sürdüğü
dönemin sonlarına doğru Petrarca geleneğini politik bir amaçla kullandığı, saraylılar ve
kendisi arasına bir mesafe koyduğu, asıl güç kendi elindeyken onların da kendilerini güçlü
hissetmelerine müsade ettiğidir. Genellikle I. Elizabeth’in yapmış olduğu konuşmalar kendisi
tarafından oluşturulan toplumsal portresini şekillendiren unsurları görebilmek amacıyla
incelense de, yazmış olduğu iki şiir, “Mösyö’nün Gidişi Üzerine” ve “Kraliçe I. Elizabeth
ve Sir Walter Ralegh Arasındaki Karşılıklı Şiir”deki cevabı, sahip olduğu otoriter sesi ortaya
koyması ve kendisini temsil etmesi bağlamında önemlidir. Her iki şiirde de I. Elizabeth’in
toplumsal ve kişisel yönleri bir araya gelmektedir. Petrarca geleneğine has ifadeleri kullanan
Kraliçe kendisini şiirin hem konusu hem de şairi kılmaktadır. I. Elizabeth “Mösyö’nün Gidişi
Üzerine” adlı şiirinde Petrarca geleneğinde yer alan zıt kavramları bir arada kullanarak bir
yandan gönlünden geçenleri dile getirir diğer yandan ise sahip olduğu konum nedeniyle bunları
bastırması gerektiğini ifade eder. Şiirin hem konusu hem de şairi olarak Petrarca geleneğindeki
ifadeleri kontrolü altında tutar, bu gelenekteki bir şair olarak konuşur ve yakınır, aynı zamanda
da geleneksel olarak erkek olan şiir kişisini bir kadın olarak değiştirir. Diğer şiirinde, Petrarca
geleneğinin kalıplaşmış ifadelerini kullanarak kader yüzünden sahip olduğu aşkı ve makamı
kaybettiğinden yakınan Sir Walter Ralegh’e verdiği cevap ile daha güçlü bir şekilde kendisini
ifade eder. Hem “kaderi” hem de Ralegh’i kontrol edebilecek güce sahip olduğunu söyleyen
Kraliçe, bu gelenek çerçevesinde kendisini temsil etmek isteyen saraylı şairlere ne ölçüde izin
verdiğini de gösterir. Petrarca geleneğini kendine has kullanış şekli ile I. Elizabeth uzak, elde
edilemez olan, iffetli ama hepsinden de öte otorite sahibi, yüce bir varlık olarak portresini
şekillendirir.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
During the last two decades of the reign of Queen Elizabeth I, the Petrarchan convention
lived its glorious age. Along with enriching the Elizabethan literature with sonnets and sonnet
sequences, most of the poets of the time also employed the elaborate language of the convention
in their eulogies for glorifying and idealizing the Queen. However, not only the poets, but also
the Queen herself adopted it – in her own way – as a means in her self-representation and as
a strategy in her relations with her male courtiers. It is commonly agreed that the Queen used
Petrarchism politically especially during the last period of her reign, establishing a distance
between her courtiers and herself, and making them feel powerful while in fact she held
all authority and control. Although Elizabeth I’s speeches are primarily studied in terms of
tracing the main features of her public image set by herself, her two poems, “On Monsieur’s
Departure” and her answer in “Verse Exchange Between Queen Elizabeth and Sir Walter
Ralegh” are equally significant in her self-representation and her use of the authoritative
voice. Her public and her private selves are conflated, she uses the gendered discourse of the
Petrarchan love convention, accommodates herself within the tradition, casting herself both
as the object and subject of the poem. In “On Monsieur’s Departure,” through the use of the
Petrarchan paradoxes, Elizabeth I describes the yearnings of her heart but acknowledges her
duty to repress them for she is the Queen and should not be conquered by love. She changes
the conventional gender of the speaker, expresses her dilemma and her choice despite all its
consequences. A stronger self-assertion is evident in the verse exchange where she answers
the Petrarchan complaint of Sir Walter Ralegh who blames fortune for his loss of favour. The
Queen expresses her superiority over him and “Fortune,” and shows how much she allows herself be represented and wooed by her courtiers in poetry. Both poems bear a determination
and authority similar to that which is evident in her speeches. In these poems, through her own
way of using the Petrarchan convention, Elizabeth I fashions herself as remote, unattainable,
chaste, but above all, as authoritative and superior.
- 1