Yade Kara’s Work Selam Berlin in the Perspective of Space Theory
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The concept “space” is not only an important unit of philosophy, but also of science of
literature and sociology. Although it occupies these kinds of different areas it is very difficult
to specify its boundaries. The main reason of this is that, although the concept place denotes
the concrete location of existence, it spread through finites related to space. Also the fact that
a space changes according to individuals, societies and moreover changes by itself in time
makes it harder to limit the place conceptually. Thus, a place can gain a semantic dimension
but of this own topological and topographical structure. So, while the space affects person’s
lifestyle, culture and language at one hand, on the other, people reshape the meaning they
attached to place. The same is true for a place in a piece of literature. As a result of this the
concept “space” until be analyzed firstly in the dictionary meaning framework. Since it is
hard to specify its limits due to the above-mentioned reasons. Until be limited by the help
of the works from other fields. At this point the upper approach to the place in the terms of
semiology, Lotman’s theory and Simmel’s work on place who is considered to be one of the
founders of sociology gain importance. Lotman, who considers the place in the concept of
‘subject’, mentions three dimensions: 1. Topographical dimension, 2. Topological dimension,
3. Semantic dimension. While the first two are mostly about the substructure of the place the
last one is mostly related to the perception dependent meaning ascribed to the place. Lotman,
who mentioned the transparency and thus the transitivity of the place; in the fact emphasizes
its impact on the formation of the phenomenon pattern. Contrary to Lotman, Simmel, whose
statues that the place is divided with concrete lands in itself and thus difference among place
exists, puts emphasizes on that his primary work has the traces on which depict the fact that
migrants who migrate from one place to another and settle for living carry the marks indicating
that they have come from a different place. In terms of these two approaches, ‘Selam Berlin
– the work of Yade Kara’ who comes from a family lately immigrated to Germany. While
Simmels approach gain importance through a families migration to Berlin, Germany and
beginning to live there is the subject of the work; on the other hand Lotman’s work also gains
importance with the newly emerging situation as a result of the fathers passing through the
two sides although the new place that they have migrated was separated by the wall imposing
concrete rules and control in itself; and the collapse of the wall. The aim of this work is the
emphasis the importance of the place concept in order to analyze a literacy work and to provide
a different perspective format in relation to it.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Mekân kavramı sadece felsefenin değil, aynı zamanda edebiyat biliminin ve sosyolojinin de
önemli bir unsurudur. Mekân bu kadar farklı alanlarda yer edinmesine rağmen tam olarak
onun sınırlarını belirlemek çok zordur. Bunun başlıca sebebi mekân kavramının somut olarak
bulunulan yeri belirtmesine rağmen, uzaya bağlı sonsuzluğa doğru genişlemesidir. Ayrıca bir
mekânın bireyden bireye, toplumdan topluma ve hatta zamanla anlamsal olarak değişmesi,
kavramsal olarak mekân kavramının sınırlandırılmasını daha da zorlaştırmaktadır. Nitekim bir
mekân kendi topolojik ve topografik yapısının dışında farklı bir anlamsal boyut kazanabilmektedir.
Böylece bir taraftan mekân; insanın yaşam tarzını, kültürünü ve dilini etkilerken diğer
taraftan da insanların bir mekâna yükledikleri anlama bağlı olarak yeniden şekillenmektedir.
Aynı durum bir edebi eserdeki mekân için de geçerlidir. Bu bakımdan mekân kavramı, ilk
önce sözlükteki tanımı çerçevesinde irdelenecektir. Daha sonra, yukarıda belirtilen sebeplerden
dolayı, farklı alanlardaki çalışmalardan yararlanılarak sınırlandırılacaktır. Burada mekânı
göstergebilim açısından değerlendiren Lotman’ın kuramı ve Sosyolojinin kurucularından sayılan
Simmel’in mekân alanındaki çalışması önem kazanmaktadır. Mekânı özne, yani süje,
kavramı içerisinde değerlendiren Lotman, üç boyuttan bahsetmektedir: 1. Topografya Boyutu
2. Topolojik Boyutu 3. Anlambilimsel Boyutu. İlk ikisi daha çok mekânın yapısıyla ilgiliyken
sonuncusu daha çok algıya bağlı olarak mekâna yüklenen anlamla ilgilidir. Mekânın saydamlığı
ve böylece mekânlar arası geçişliliğini dile getiren Lotman, olay örgüsünün oluşumunda
mekânın etkili olduğunu vurgulamaktadır. Lotman’ın aksine Simmel; mekânın kendi içerisinde
katı çizgilerle ayrıldığını, böylece mekânlar arası farklılık oluştuğunu ve mekânın somut bir
çizgi kazandığını dile getirmektedir. Simmel, çalışmasında daha çok göçmenler çerçevesinde
mekânı irdelemektedir. Bir mekândan başka bir mekâna göç eden ve oraya yerleşip yaşamaya
başlayan göçmenlerin her daim geldikleri mekânın izlerini taşıdıkları üzerinde durmaktadır.
Yazımızda bu iki yaklaşım açısından Almanya’ya göç edip yerleşen bir aileden gelen Yade Kara’nın eseri Selam Berlin irdelenecektir. Eserde bir taraftan Berlin şehrine göç edip yaşamaya
başlayan bir ailenin konu edilmesi bakımından Simmel’in yaklaşımı, diğer taraftan yeni göç
ettikleri mekânın kendi içerisinde katı kurallarla ve denetimle ikiye ayrılmış olmasına rağmen
babanın iki tarafa da geçmesi ve sonunda Berlin Duvarı’nın yıkılması sonucunda oluşan yeni
durum bakımından Lotman’ın çalışması önem kazanmaktadır. Bu çalışmanın sonunda edebi
eserin irdelenmesinde mekân kavramının önemi ve ona bağlı olarak oluşan farklı bir perspektif
sağlanmak istenmektedir.
- 1