EMERGENCE OF CHARTER OF ALLIANCE and EVALUATION FROM THE ASPECT OF HUMAN RIGHTS
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Landed proprietors became a great power against the state in 1808 due mainly to the background formed by financial, administrative and military laws of Ottoman Empire states during the second half of 17th century. Upon the dethronement of Selim III in 1807 after Kabakçı Mustafa riot, Alemdar Mustafa Pasha sought agreement with landed proprietors in order to re-establish the central authority which was demonstrated in the rural areas. This gave birth to Charter of Alliance which was comprised of an introduction, seven conditions and an annex. The most explicit reflection of first generation human rights in Charter of Alliance are the expressions regarding the prohibition of torture, wrongdoing against anyone and confirmation of the guilt in the first place. Fourth and fifth conditions of the document were about the issues covered by first generation rights. The document contained financial rights such as the prohibition of unjust taxation and collection of state incomes as well as social and cultural rights. In this sense, third and seventh conditions were evaluated within the scope of second generation rights. This paper briefly dealt with the developments which led to emergence of Charter of Alliance which was regarded as the first document of Turkish constitutional developments. Besides, it also evaluated the document in terms of human rights content. This evaluation covers first rate rights, also called as civil and political rights or classical rights, as well as social and cultural rights which are second generation rights.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
XVII. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nun eyaletlerinde mali, idari ve askeri kanunların oluşturduğu zeminin de etkisi ile âyânlar, 1808 yılına gelindiğinde devletin karşısında büyük bir güç olarak ortaya çıkmışlardır. III. Selim’in 1807 yılında Kabakçı Mustafa isyanı ile tahttan indirilmesi üzerine Alemdar Mustafa Paşa, taşrada yok olan merkezi otoriteyi tekrar tesis etmek amacıyla âyanlarla anlaşma yoluna gitmiş, böylece giriş, yedi şart ve bir ekten oluşan Sened-i İttifak belgesi ortaya çıkmıştır. Sened-i ittifak'ta birinci kuşak insan haklarının varlığının en açık yansıması, beşinci şartta yer alan işkence yasağı, kimseye haksızlık yapılmaması, suçluluğun önce teyit edilmesi vb. ifadelerdir. Belgenin dördüncü ve altıncı şartlarında da birinci kuşak hakların kapsamında yer alan hususlar bulunmaktadır. İkinci kuşak hakların ise Sened-i İttifak’ta çok az yer bulduğu görülmektedir. Vergilendirmenin haksız yapılmaması, devlet gelirlerinin toplanması gibi ekonomik hakların mevcut olduğu belgede, sosyal ve kültürel haklar bulunmamaktadır. Bu çerçevede üçüncü ve yedinci şartlar, ikinci kuşak hakların kapsamı içerisinde değerlendirilmiştir. Bu makalede Türk anayasal gelişmelerinde ilk belge olarak da görülen Sened-i İttifak'ın ortaya çıkışına zemin hazırlayan gelişmeler kısaca ortaya konularak, belgenin içeriği insan hakları yönünden değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme, medeni ve siyasi haklar ya da klasik haklar olarak da adlandırılan birinci kuşak haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel haklar da denilen ikinci kuşak hakları kapsamaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 8