Journal Name:
- Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Öğretmenin içinde bulunduğu stres, tüm dünyayı ilgilendirmesine rağmen nispeten tecrübeye
dayanan yeni bir araştırma konusudur. Bundan dolayıdır ki öğretmenin stres konusu
halen belli belirsiz bir olgudur. Elde edilen veriler öğretmenlik mesleğinde stresin bir organizasyon
olarak okulu, öğretmenin performansım, kendisinin ve ailesinin fiziksel ve duygusal
yönden sağlığını etkilediğini göstermektedir. Öğretmene özgü diğer özellikler ile
stres arasındaki ilişkiye ait bilgiler, öğretmenin stresi ve buna karşı alınabilecek önlemler
ile yapılabilecek müdahaleleri anlamaya yardımcı olmaktır.
Stres üzerindeki çalışmalar ilk önce özel sektörlerden endüstriyel kuruluşlara doğru yöneltilince,
özellikle insanlığa hizmet veren öğretmenlik gibi mesleklerde daha çok görüldüğüne
dikkati çekmektedir (Halpin, Halpin, 1985, s.346)
Öğretmenlerde stresin derecesi öğretim konularının sayısına ve karmaşıklığına da bağlıdır.
Bundan dolayıdır ki bireyler için yüksek seviyedeki stresin hangi faktörlerin ve bileşimlerinin
sonucu olduğunu tamamen belirlemek zordur (Pettegrew ve Wolf, 1982, s.373-
396).
Bugüne dek eğitimcilerin neden eğitim konusunda strese sahip olduklarını ve nasıl başa
çıktıklarını, stresin eğitimcilerin sınıf içindeki durumunu nasıl etkilediğim anlamak için
gösterilen çaba çok azdır (Keavney, Sinclair, 1978, s.273-290). Pekçok eğitimci, öğretmenin
kişiliği ve zihinsel sağlıklarının onların sınıfta gösterdikleri davranışlar kadar önemli olduğu
kanısındadır. Hatta bazıları bu karakteristiklerin öğretmenin konu üzerindeki bilgisinden
ve öğretmenin öğretme tekniğinden çok daha önemli olduğunu belirtmektedirler.
Stres ve endişe üzerinde yapılan bütün araştırmalar eksik veriler sunsa da öğretmenlerin
sınıfla gerginlik, huzursuzluk ve endişeyi birlikte yaşadıklarını göstermektedir. Burada
önemli bir konu da öğrenciler üzerindeki olumsuz etkilerin göz ardı edilmesidir (Coates,
Thorensen, 1976, s.159-184).
Hans Selye "stres, hayatın tuzu biberidir" tabirini kullanmıştır. Stresten tam olarak kurtulma
ancak ölümle mümkündür. Böylece Hans Selye tarafından vücudun çevre etkilerine
karşı bir tepkisi" olarak adlandırılan stres, insanlar ve organizasyonlar için kaçınılmaz gerçeklerdir
(Selye, 1974, s.83).
FULL TEXT (PDF):
- 5