Journal Name:
- Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Ergenlik dönemi genel olarak çocukluktan yetişkiniğe geçişte bir ara
dönem şeklinde düşünülmektedir. Ergenlik çoculuk çağından sonra cinsel olarak
farklılaşma ile başlayan ve boyca-bedence büyüme, sosyal ve duygusal
olarak gelişmeyi içeren ve 11-21 yaş lan arasında olduğu kabul edilen
bir evredir. Gençlik, yaş itibariyle ergenlikten daha geniş bir kesimi kapsayan
çağa verilen isimdir. Ergenlik ise daha çok insanın biyolojik ve psiko-
sosyal değişim içinde olduğu özel bir çağdır.
Genç nüfusunun en kalabalık olduğu ülkelerden birisi Türkiye'dir.
1990 yılı itibariyle tahmini genel nüfus 56.570.000 olarak alındığında, bunun
yaklaşık % 22'si ergenlik çağı olan 12-21 yaşları arasındadır.
Bu yaşlar aynı zamanda okullu genç ler için ortaokul, lise ve
üniversite yıllarını kapsar. Bu yıllara göre nüfusun dağılımı yaklaşık olarak
aşağıdaki gibidir, (T.C. Resmi Gazete, 1989: 156-157).
12-14 yaş lan 4.076.000 Ortaokul yıları
15-17 " 3.796.000 Lise yılan
18-21 " 4.610.000 Ünivers ite yılları
TOPLAM: 12.482.000
Bu yaş gruplarında 1990 yılı itibariyle tahmini okullaşma oranlan
y ak la ş ık o la rak o r ta o ku l ç a ğ ın d a % 60, lise ç eğında % 37 ve
yükseköğretim çağında % 12 olarak gerçekleşmiştir.
G ö rü ld ü ğ ü g ib i ö rg ü n e ğ i t im d e o r ta o k u l s e v iy e s in d e
a z ımsanmay a cak b i r ile r leme sağ lanmış olmas ına karşılık lise ve
yükseköğretim çağında okullaşma oranı düşük kalmıştır.
ülkemizdeki yıllık genel nüfus artışı % 2.6'dır. Bu her yıl bir buçuk
milyona yakın bebeğin doğması, çocuk ve genç nüfusun hızla artması de mektir.
Örgün eğitim kurumlannda artan genç nüfusun talep ettiği okulları
sağlamak için büyük harcamalar gerekmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 3