MASHHAD-I HÜDAVENDİGÂR IN KOSOVO AND TRADITION OF THE TOMB OF FIRST IN OTTOMAN ARCHITECTURE
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Kosovo Square War martyrs Sultan Murad’s blood is spilled on the floor, built and Sultan Murad name in honor of Mashhad-i Hüdavendigâr called Tomb of Kosovo near an enclosed courtyard within the premises with are located. During the Ottoman period and remedial construction and repairs in recent history, most recently between 2003-2005, under the supervision Prof. Dr. Hakkı Acun’s has undergone recent restoration. Built with the environment, having a harmonious whole, this structure is one of the most important examples of the concept of Ottoman tomb. Repair of various eras and styles with stenciled decorations in the partially altered, although the tomb structure has traditional features. In fact, this structure with I. Murad’s tomb authorities, with additions and repairs are made into a feature different from the actual tomb in Bursa. Firstly, Rumeli Beylerbeyi Melek Ahmet Pasha was tripped by well taken under protection wall around the tomb for repairs made during the year 1660, quilted tree and built the foundation officers have been appointed.
Renovated in 1848 by the Abdülmecid the tomb, in terms of style while maintaining the essence in terms of plan bears the traces of that era.
Sultan Abdülaziz and Sultan Reşad, periods around, and also restored the tomb, until today it has brought layed fountain and a madrasah.
In this article, understanding the Ottoman tomb and the tomb was intended to draw attention to some of the tombs around.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kosova Meydan Savaşı’nda şehit düşen Sultan I. Murad’ın kanının döküldüğü yerde inşa edilen ve Sultan Murad adına izafeten Meşhed-i Hüdavendigâr olarak adlandırılan Türbe, Kosova yakınlarında etrafı çevrili bir avlu içerisinde müştemilat ile birlikte yer almaktadır. Osmanlı döneminde ve yakın tarihlerde onarım ve tadilat gören yapı, son olarak 2003-2005 yılları arasında Prof. Dr. Hakkı Acun’un da danışmanlığı altında son restorasyonunu geçirmiştir. Çevresi ile birlikte mamur, ahenkli bir bütünlüğe sahip olan bu yapı, Osmanlı türbe anlayışının önemli örneklerinden biridir. Çeşitli dönemlere ait onarımlar ve içindeki kalem işi süslemelerle üslup özellikleri kısmen değişmiş olsa da, Türbe yapısı geleneksel özelliklere sahiptir. Aslında I. Murad’ın makam türbesi olan bu yapı, yapılan ekleme ve onarımlarla O’nun Bursa’daki gerçek türbesinden farklı bir özelliğe dönüşmektedir.
İlki Rumeli Beylerbeyi Melek Ahmet Paşa tarafından 1660 yılında yapılan onarım esnasında etrafına çekilen duvarla koruma altına alınan türbe için kuyu açtırılmış, ağaç diktirilmiş ve vakıf kurdurularak görevliler tayin edilmiştir.
1848 yılındaki Abdülmecid tarafından yenilenen Türbe, plan bakımından özünü muhafaza etmekle birlikte üslup açısından o dönemin izlerini taşımaktadır.
Sultan Abdülaziz ve Sultan Reşad dönemlerinde de restore edilen Türbenin çevresinde, bir çeşme ve medrese temeli attrılarak günümüze kadar gelmesi sağlanmıştır.
Bu makalede, Osmanlı türbe anlayışı ve Türbe çevresindeki bazı mezarlara dikkat çekilmek istenmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 10