Buradasınız

MUALLİM PEYGAMBER

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Kur'ân'a göre Peygamber, sadece "tebliğ" göreviyle yükümlüdür: "Ey Peygamber! Rabbinden sana indirilenleri tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun."1 Ey Muhammedi "Sana yalnız tebliğ etmek tiüşer."^ "Peygamberin görevi, sadece tebliğ etmektir."-^ Bu yükümlülük, pek çok ayette tekrar tekrar belirtilmekte; hem de, örnek olarak verdiğimiz ayetlerde görüldüğü gibi, vurgulu ifadelerle^ Peygamber'in, bu görevden kaçınması mümkün olmadığı gibi ihmali de düşünülemez. Öyleyse nedir bu "tebliğ"? Kelime olarak tebliğ; ulaştırmak, eriştirmek, haber vermek anlamındadır. Terim "olarak anlamı ise, Peygamber'in, Allah'tan aldığı mesajları aynen insanlara ulaştırmasıdır. Bu, her peygamberin vazgeçilmez niteliklerinden biridir.1* Ulaştırmaya konu olan şey, başka ifadeyle, ulaştırılan şey bir bilgi, bir haber, bir mesaj ise, o zaman öğretme de söz konusu olur. Nitekim, tebliğ kelimesine bazı sözlükler öğretmek anlamını da vermişlerdir.^ Bu kısa bilgiler, "tebliğ"in, öğretimle ilişkisini ortaya koymaktadır. Bu noktada tebliğ kelimesinin terim olarak anlamını biraz daha açmak, daha bir netleştirmekte fayda var. "Peygamberlerin, Allah'tan aldığı mesajları aynen insanlara ulaştırması" ne demek? Başka ifadeyle, bir haberin, bir bilginin ulaştırılması, ne anlama geliyor? Bir haberin, bir bilginin, başkasına ulaştırılması, nasıl bir işlemdir? Bu ulaştırma işi nasıl gerçekleşir? Tabiî ki tebliğ, bir mesajın bir takım ifade kalıplarına dökülerek muhataba rasgele, duyurulması şeklinde anlaşılamaz. Bir mesaj bir bilgi, eğer muhatap tarafından doğru anlaşılmış', doğru kavranmış ise ona ulaşmış demektir.- "Doğru anlaşılması"ndan maksaı, kaynak kişinin anladığı anlamın, aynısını, alıcı kişinin anlamasıdır. İletilmesi düşünülen mesajın anlamı, kaynakla alıcı arasında ortak kılınamamışsa, o ulaştırılamamış demektir. Kısacası, kaynak kişi ile alıcı arasında iletişim sağlanmadıkça "tebliğ" gerçekleşmiş olamaz. Şu halde tebliğ, bir iletişimdir, diyebiliriz. Meseleye böyle yaklaşınca tebliğin, bir eğitim-öğretim işi olduğu gerçeğiyle karşılaşırız. Zira eğitim-öğretim etkinliği, bir iletişim sürecidir. Eğitim-öğretim yapmak, iletişimde bulunmak demektir. Eğitim-öğretim süreci, kaynak (öğretmen-eğitimci) ile alıcı (Öğrenci) arasında iletişimin gerçekleştirilmesinden ibarettir.^ Esasen Kur'an, sadece "tebliğ" etmekle yükümlü bulunduğunu ve bunu mutlaka yapmak mecburiyetinde olduğunu bildirdiği Peygamber'i, "öğretici ve eğitici": olarak nitelendirmekte; O'nun yaptığı işin,' bir öğretim ve eğitim faaliyeti olduğunu açıkça ortaya koymaktadır: "Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti öğreten, Size bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik."7 "O (Allah), ümmılcrin arasından.kendilerine ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir."^ -Ayrıca, "Doğrusu sen, dosdoğru yolu gösteriyorsun"^ ayeti gibi bir çok ayette, Peygamber'in, "doğru yolu gösteren bir rehber" olduğu vurgulanıyor; Allah'a, Allah'ın yoluna davet ettiği, aydınlatıcı olduğu belirtiliyor.1 ^ Bir çok ayette de Ö'nun, "bir uyarıcı, hatırlatıcı, dikkat çekici" olarak takdim edildiğini görüyoruz: "Hatırlat,, uyar! Gerçekten hatırlatmak müminlere fayda verir."11 "Hatırlat! Zira sen, sadece hatırlatıcı-uyarıcısıri."12 "insanlara, gönderilenleri kendilerine açıklayasın diye sana Kur'ân'ı indirdik."13 "De ki, Allah benimle sizin aranızda şahiddir. Bu Kur'ân bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu."1
57
64