MEDICAL EDUCATION FROM ATATURK TO PRESENT
Journal Name:
- Tıp Eğitimi Dünyası Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
While basic steps of modern medical education
was taken by Abraham Flexner Report, it
gained a meaning with foundation of the
Republic in Turkey. Medical education was
made to systematically structure during Dr.
Refik Saydam’s ministry of health. The negative
political developments between the years
1933-1945 in the world enabled the foreign
academicians work in Turkey. The cultural
revolution in Turkey was started with the
report prepared by Professor Albert Malche
for Darülfünun. In this context, Istanbul
University, and the first medical school was
opened. In accordance with the world trend in
this period, discipline-based medical education
model was adopted. University of Istanbul was
followed by the opening of medical faculties in
Ankara, Atatürk, Hacettepe, Ege and Dokuz
Eylul University. The establishment of the
Higher Education Council at the beginning
of the 1980s increased the number of medical
school. Numerical increase in the number of
physicians with the medical faculties increased,
at the same time discussion on how to educate
qualified physician increased. The debates
about physicians has led to the preparation of
a report and establishing of a commission of
inquiry in the Parliament in 1990.It was stated
in the reports of TBMM and MÖTE on the basis
of lack of quality of the graduates as insufficient
number of academics, lack of educational
resources and training programs which failed to
respond to community needs.
The development of the education and training
of medical schools, improvement, and brought to
the international standard level the department
of medical education, Ulusal ÇEP, UTEAK and
TEGED’s contribution is great.
To educate well-qualified doctors being aware
of the social responsibilities of their jobs,
modernist approaches in the area of medicine
are necessary. In 1930’s ıt was seen that the
problems were still continuing in universities. To
solve this problems, the reform of culture which
was began by Atatürk should be completed and
the impact of reform should be reflected to the
medical education in the training of qualified
doctors.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çağdaş tıp eğitiminin temel adımları dünya çapında Abraham Flexner
Raporu ile atılırken, ülkemizde de Cumhuriyetin kuruluşu ile anlam
kazanmıştır. Tıp eğitiminde özellikle Dr. Refik Saydam’ın sağlık
bakanlığı yaptığı dönemde sistemli bir yapılanmaya gidilmiştir. 1933-
1945 yılları arasında dünyada yaşanan olumsuz siyasi gelişmeler
ülkemizde yabancı akademisyenlerin görev almasını sağlamıştır.
Prof. Albert Malche’in İstanbul Darülfünun’u için hazırladığı rapor
ile ülkemizde kültür devrimi başlatılmıştır. Bu kapsamda İstanbul Üniversitesi ve ilk tıp fakültesi
açılmıştır. Dünyadaki gidişata uygun olarak bu dönemde disiplin temelli tıp eğitim modeli
benimsenmiştir. Özendirici birçok uygulama hayata geçirilmiş, dönemin imkanları ve teknolojik
yetersizliklerine rağmen nitelikli hekim yetiştirmeye çalışılmıştır.
İstanbul Üniversitesi’ni Ankara, Ege, Atatürk, Hacettepe ve Dokuz Eylül Üniversitelerine bağlı tıp
fakültelerinin açılışı izlemiştir.
1980’li yılların başında kurulan Yükseköğretim Kurulu ile tıp fakültelerinin sayısı artmıştır. Tıp
fakültelerinin sayısal artışı ile hekim sayısı artarken, aynı zamanda nitelikli hekim yetiştirmekle
ilgili tartışmalar da artmıştır. Bu tartışmalar 1990 yılında TBMM’de bir araştırma komisyonu
kurulmasına ve bir rapor hazırlanmasına neden olmuştur. TBMM ve MÖTE raporlarında mezunların
nitelik açısından yetersizliğinin temelinde akademisyen sayısının yetersizliği, eğitim kaynaklarının
yetersiz olması ve toplumun ihtiyaçlarına yanıt veremeyen eğitim programları olduğu belirtilmiştir.
Tıp fakültelerinde verilen eğitim ve öğretimin geliştirilmesinde, iyileştirilmesinde ve uluslarası
standartlar düzeyine getirilmesinde Tıp Eğitimi Anabilim Dalları, Ulusal ÇEP, UTEAK ve
TEGED’in katkıları büyüktür.Mesleğinin toplumsal sorumluluklarının
farkında olan nitelikli hekimler yetiştirmek
için tıp eğitimi alanında yenilikçi yaklaşımlara
gerek vardır. 1930’lu yıllarda yükseköğrenimde
yaşanan sorunların halen devam ettiği
görülmektedir. Çözüm için Atatürk’ün başlattığı
kültür reformu tamamlanmalı ve reformun etkisi
nitelikli hekim yetiştirmede tıp eğitimine de
yansıtılmalıdır.
FULL TEXT (PDF):
- 48