A Gothic Ecocritical Analysis of Bram Stoker’s Dracula
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
This article extends the term “gothic ecocriticism” to encompass the study of literary texts as part of the task of
bridging the great divide between the theoretical and practical dimensions of environmental thought. It illustrates
an ecocritical reading of Bram Stoker’s Dracula (1897), by especially focusing on its ecophobic configuration
of nature and animals, as oppositional forces to the human domain. After setting a theoretical and contextual
framework by explaining the origins of gothic ecocriticism and drawing a line of thought following the gothic
literary tradition, the article then delves into Dracula as a site of discussion that revolves around ecophobia. Arguing
that the novel is based on ecophobic feelings, such as fear of the unknown in nature, the fearsome depictions of
the animals as ill-omens, and the heavy employment of other scary conventions like dark clouds, black sky, and
huge mountains, the article discusses whether or not Dracula can be viewed as an illustration of queer nature. It
concludes that gothic ecocriticism may familiarise the unfamiliar, and by doing so may help contribute to the
development of a union between the theory and praxis of environmental thought and action. It also underlines
the importance of drawing upon posthumanist endeavours for the fulfilment of a better development in the field.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makale “gotik ekoeleştiri” teriminin içeriğini genişleterek, edebi çalışmaları da konuya dahil etmektedir. Amacı,
çevresel düşüncenin, aralarında kopukluk olan kuramsal ve uygulamalı olan bağlamlarını birbirine yaklaştırmaktır.
Başlangıç noktasını gotik ekoeleştiriden alarak, Bram Stoker’ın Drakula (1897) adlı eserini ekoeleştirel biçimde
incelemektedir. Bu incelemede, özellikle de doğa ve hayvanların ekofobik betimlemelerine odaklanmakta,
bunların insana ait alana yabancı ve karşıt olarak tasvir edilmelerine dikkat çekmektedir. Gotik ekoeleştirinin
kökleri konusunda teorik ve bağlamsal bir çerçeve çizerek başlayan ve gotiğin edebi geleneğinden yola çıkan
bu makale, daha sonra ekofobinin bir alanı olarak Drakula metnine giriş yapmakta, daha sonra ise metnin ve
ana karakter olan kontun insan-ötesi bir örneklem olup olmadığını tartışmaktadır. Doğada bilinmeyene duyulan
korku, hayvanların kötü işaretler olarak korkunç tasvirleri ve diğer korku öğeleri olarak kara bulutların, karanlık
gökyüzünün ve benzeri şekilde yüksek dağların kullanılmasından yola çıkarak, romanın ekofobik duygulara dayalı
olduğunu savunan makale, Drakula’nın aslında queer doğanın bir örneğini yansıtıp yansıtmadığını tartışmaktadır.
Makale, sonuç bölümünde çevresel düşünce ve eylemin arasındaki bağı güçlendirmede gotik ekoeleştirinin,
gotiğin bir olarak yaptığını tersine çevirerek, yani aşina olmayanı tanıdık hale getirerek, oynayacağı rolün altını
çizmekte ve alanın gelişmesi için insan-ötesi girişimlerin önemini vurgulamaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 2