Journal Name:
- Akademik Bakış
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Health is a birth-right and this right is emphasized by WHO with the “health for everyone”
motto in 2000. There is a need for effective health treatment and efficient patient examination
processes to realize WHO’s health policies.
The purpose of this paper is to point out that Turkish Healthcare Ministry’s privatization aims
are not theoretically realistic and feasible due to isomorphic forms in healthcare organizations.
In essence the justification used for privatization in healthcare sector is that, through
decentralized operations and services, examination and treatment cost of the services could be
better afforded. However it is commonly known that isomorphic pressures stem from
disadvantages of institutionalization such as operational blindness and detraction from the
new and effective operational approaches.
Within this context, the theoretical part of the study will focus on isomorphism and its aims
which is frequently observed in the healthcare sector and privatization applications in Turkey.
Theoretically it is asserted that uncertainty in Healthcare Ministry’s privatization efforts and
applications are pushing private healthcare organizations toward mimetic behavior instead of
being innovative to improve human healthcare conditions and quality of life as declared aim
of the privatization.
In this study it is claimed that the private healthcare organizations in Turkey need to be
mimetic and isomorphic to survive against Healthcare Ministry’s privatization efforts.
Therefore they are not capable of realizing privatization aims such as improving human
healthcare conditions through innovative methods and better patient treatments.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sağlık, doğuştan kazanılan bir haktır ve bu hak DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından 2000
yılında “herkese sağlık” sloganı ile vurgulanmıştır. DSÖ sağlık politikalarının tüm Dünyada
uygulanabilir olması için sağlık hizmetlerinin daha etkin ve etkili olması gerekmektedir
(Bernanke, 2008). Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sağlık sektöründeki özelleştirme
hedeflerinin (yeni, daha etkin tedavi ve tetkikler) sektörün izormorfik (eş-yapılı) baskılara
maruz kalan kurumları ile kuramsal olarak mümkün olmadığını yani bunun çelişkili bir hedef
olduğunu açıklamaktır.
Türkiye’de de tüm Dünya’da olduğu gibi sağlık hizmetlerinde özelleştirme eğiliminin
savunucularının önemli söylemlerinden birisi özelleştirme uygulamaları ile insan sağlığının
daha kaliteli ve daha ucuz yöntemlerle iyileştirilebileceği bir ortam yaratmaktır. Ancak
bilinmektedir ki kurumsallaşmanın unsurlarından olan izomorfik(eş-yapılılık) baskının en
önemli dezavantajlarından birisi kurumlarda yaşanan yenilik körlüğü ya da onları yeni ve
etkin yöntemlerden uzaklaştırmasıdır.
Bu çalışmanın kuramsal kısmında sektörde yoğun olarak gözlenen izomorfik baskı ve
Türkiye’de sağlık sektöründe yaşanan özelleştirme çalışmaları ve hedefleri yer alacaktır.
Çalışmada düzenleyici kurum olarak Sağlık Bakanlığının uygulamalardaki belirsizliğinin,
özel sektör aktörlerini yeni teknoloji ve yöntemlerle insan sağlığını geliştirecek uygulamalara
enerji ve finansal kaynak ayırmak yerine, zorlayıcı baskılarla taklitçiliğe ittiği tartımaya
açılmaktadır.
Bu çalışmada Sağlık Bakanlığı uygulamaları karşısında, sürdürülebilirliğini sağlamak için
izomorfik (eş-yapılı) olmak dışında bir tercihi kalmayan özel sağlık işletmelerinin,
özelleştirme hedefleri arasında yer alan daha iyi tetkik ve tedavi yöntemlerini
sağlayamayacağı, kuramsal olarak tartışmaya açılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 19
1-11