Paul K. Feyerabend’s Views of Science: The Pluralist Science Theory
Journal Name:
- Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Paul K. Feyerabend argues that the science is only one way of the
thought forms which is developed by human but it’s not a form to produce accurate
information. According to him, the science is not a way of producing a single and
universal information. Science is just one of the many tools which the human have
invented to cope with their environment. He would rather the pluralist perspective which
allows the alternative thoughts than the monist paradigm in the process of the producing
information. Because the science is in one aspect a religion or ideology, and in an another
aspect is only one of the applications like parapsychology, astrology, legend, moreover
fortune telling. Claim of superiority which is used by the science in order to be rational
and empirical is useless. This claim of the science among alternative forms of information
has led the science to be strong, oppressive and dangerous which cannot be left alone in
its present-day in the world.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Paul K. Feyerabend, bilimin insan tarafından geliştirilmiş düşünce şekillerinden
sadece biri olduğunu, yegâne doğru bilgi üretme biçimi olmadığını savunmaktadır.
Ona göre bilim tek ve evrensel bilgi üretme biçimi değildir. Bilim insanların çevreleriyle
başa çıkmak için icat ettikleri birçok araçtan sadece biridir. O, bilginin elde edilme süreci
içerisinde monist bir paradigmadan hareketle bilgiye ulaşmak yerine, alternatif görüşlere
olanak tanıyan plüralist bir perspektif benimsemek gerektiğini düşünmektedir. Çünkü
bilim bir yanıyla din veya ideoloji, öbür yanıyla parapsikoloji, astroloji, efsane gibi
uygulamalardan sadece biridir. Bilimin akılcı ve deneysel olma gerekçesiyle yürüttüğü
üstünlük savı da yersizdir. Bilimin alternatif bilgi türleri içerisindeki üstünlük savı onun
günümüz dünyasında kendi başına bırakılamayacak kadar güçlü, dayatmacı ve tehlikeli
bir konuma gelmesine neden olmuştur.
- 2