“THE DISTINGUISHED PROVINCE” IN MEDITERRANEAN: CRETE (1669-1869)
Journal Name:
- BELGİ Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The islands in the Aegean Sea, which attracted Turks’ attention as from the period of beyliks established in Anatolian, were entered into the conquest policy particulary for Saruhans and Aydıns because of the islands’ strategic significance, commercial concerns and location policys. In Ottoman Empire, Crete and Cyprus Islands, two of the biggest ones, which were part of this policy were conquered with the comfort of The Battle of Preveza. After this battle, Ottomans strengthened the Mediterranean domination took from Venetians by taking Cyprus in 1571. Crete Conquest delayed because of some troubles resultinf from Ottoman Unproductive Period was occured with the treaty of Poliocastro in 6th september of 1669. The island granted Fazıl Ahmet Pasha by Venetians was given statu as “distinguished province” by Ottoman Empire and this situation relieved the community suffering from Venetians’ policy. Therefore, some Ottoman governors who couldn’t accept the distinctive statü of some of the Christian Gretans chose the Islam were have to be expelled. Ottoman Empire practicing the equitable government in the island for ages put the parliament establish in the island through the edicts passed in the different dates to the improvements and provided a modern life for society in the island. The chamber system established in Hanya, Kandiye, Resmo continued under the name of 1868 Crete Regulation until a new democratic regulation came.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Anadolu’da kurulan beylikler döneminden itibaren Türklerin dikkatini çeken Ege denizindeki adalar, gerek stratejik önemleri gerek ticari kaygılar, gerekse iskân politikaları çerçevesinde özellikle Aydınoğulları ve Saruhanoğulları’nın fetih siyasetlerinin kapsamına girmişlerdir. Osmanlı Devleti zamanında bu siyasetin bir parçası olan bu adaların en büyüklerinden olan Girit ve Kıbrıs adaları 1538 Preveze Deniz Savaşı’nın verdiği rahatlıkla fethedilmişlerdir. Bu savaştan sonra Osmanlılar, Venediklilerden aldıkları Akdeniz hâkimiyetini 1571’de Kıbrıs’ı alarak sağlamlaştırmışlardır. Osmanlı Duraklama Devri’nin getirdiği bazı gailelerden dolayı geciken Girit’in fethi, tamamen Osmanlı idaresine geçmesi ise 6 Eylül 1669’da “Poliocastro Antlaşması” ile gerçekleşmiştir. Venedikliler tarafından Fazıl Ahmet Paşa’ya teslim edilen adaya, Osmanlı Devleti tarafından “mümtaz eyalet” statüsü verilmiş ve bu durum Venedik siyasetinden mustarip olan ahaliyi rahatlatmıştır. Bu yüzden bir kısmı Müslümanlığı seçen Hristiyan Giritlilerin ayrıcalıklı statülerini içlerine sindiremeyen birkaç Osmanlı Valisi cezalandırılarak Adadan uzaklaştırılmak zorunda kalınmıştır. Adada adil bir yönetimi asırlarca uygulayan Osmanlı Devleti, değişik tarihlerde çıkardığı fermanlarla adada kurulan meclisleri de ıslaha tâbî tutmuş ve Ada halkının çağdaş bir yaşantı içerisinde olmasını sağlamıştır. Hanya, Kandiye ve Resmo’da kurulan bu meclis sistemi, 1868 Girit Nizamnamesi adı altında yeni bir demokratik düzenleme gelinceye kadar devam etmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 9