Pretending God: Critique of Kant’s Ethics
Journal Name:
- Beytulhikme An International Journal of Philosophy
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Due to his theory of deontological ethic, Kant is regard-ed, in the history of philosophy, as one of the cornerstones of eth-ics, and it is said, as a rule, that he has an original theory of ethics in that he posited the idea of free and autonomous individual. However, when dug deeper into Kant‟s ethics, and also if it is ex-actly compared with theological ethic, it is clearly seen that all he has accomplished was to make a copy of the theological ethic and to use such secular terms as reason, conscience, good will, moral law, categorical imperative, universalizability, summum bonum, ethico-civil state/universal religion of mere reason as a substitute for such key terms of religious ethics as God, prophet, for God‟s sake, the Golden Rule, Divine command, Heaven, Kingdom of God without modifying the wording, content and logic of theolog-ical ethics. So, the notion of a subject or reason which pretends to be God has no sign of originality.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Felsefe tarihinde Kant, geliştirdiği ödev ahlakı görüşüyle ahlak felsefesinin temel yapı taşlarından birisi olarak kabul görmüş ve özellikle insanı özgür ve özerk bir varlık kılması bakımından onun özgün bir ahlak felsefesi ortaya koyduğu çoğunlukla dillendirilmiş-tir. Ne var ki, Kant‟ın ahlak görüşü daha derin ve ayrıntılı bir anali-zin konusu yapıldığında ve titiz bir biçimde dini etikle mukayesesi gerçekleştirildiğinde görülecektir ki, onun başardığını söyleyebile-ceğimiz tek şey, dini etiği kopyalamak, dini etiğin biçimine, içeri-ğine ve mantığına dokunmadan Tanrı, peygamber, Tanrının rızası, Altın Kural, ilahi buyruk, cennet, Tanrının krallığı gibi anahtar te-rimlerin yerine akıl, vicdan, iyi niyet, ahlak yasası, koşulsuz buyruk, evrenselleştirilebilirlik, en yüksek iyi, etik devlet/evrensel saf akıl dini gibi seküler kavramlar koymaktır. Tanrının yerini dolduran ve Tanrıyı oynayan bir özne/akıl düşüncesi ise, ne kadar özgürlüğü ve özerkliği tesis ederse etsin, hiçbir biçimde özgün sayılabilecek bir özellik arz etmemektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 2