AT THE WORK NAMED ‘’KŪTU’L KULÛB‘’ OF EBÛ TÂLİB EL- MEKKÎ DHİKR AND VİRD
Journal Name:
- bilimname
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
All Islamic mysticism movements accept the dhikr the base of their profession and Mashrab. For this reason, opinions on dhikr expressed in classical mystical sources are very important. The work named ‘Kūtu’l-kulûb’ of Ebû Tâlib el-Mekkî, one of the sufis of 4th hijri century, became famous among classic sufi works, especially in practice part of sufism. The work consists forty-eight sections. The work that has the samples about the benefits of Sufism is accepted as one of the first sources of Sunni Sufism. Dhikr motivates Sufi to meditation. Sufi, who wins meditation condition, has righteous, gratitude and primary surveillance instances in time and Sufi who has those conditions, finds the true path eventually. Abu Talib al-Makki accepts the dhikr as worship itself and consider it as a short way to God. According to him the dhikr becomes the means to ‘meditation’, ‘godliness’ ‘gratitude’, ‘observation’ and ‘ the right way’; the end of those who are deprived of dhikr and meditation and can not endure listening to the truth is disasterous. After giving a general information about dhikr and vird, we will try to explain the opinions of Ebû Tâlib el-Mekkî about dhikr and vird which take place in this book by determining them and referring to classic Sufism articles when needed. His opinions about dhikr were investigated under the topic of ‘the time, place and merits of dhikr’, and his opinions about vird were investigated under topics of day virds, night virds and the virds of a follower during the day.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bütün tasavvufî akımlar zikri, meslek ve meşreplerinin temeli ve esası kabul etmektedirler. Bu nedenle klasik tasavvuf kaynaklarında ifade edilen zikirle ilgili görüşler büyük bir önem arz etmektedir. H. IV. asır mutasavvıflarından Ebû Tâlib el-Mekkî’nin ‘Kūtu’l-kulûb’ adlı eseri, klasik tasavvûfî eserler içerisinde, özellikle de tasavvufun pratik alanında haklı bir şöhrete ulaşmıştır. Eser, kırk sekiz bölümden oluşmaktadır. Tasavvufun amelî örneklerinin yer aldığı eser, Sünnî tasavvufun ilk kaynaklarından biri olarak kabul görmektedir. Zikir sûfîyi, tefekküre sevketmektedir. Tefekkür halini kazanan sûfî, zamanla takvâ, şükür ve müşâhede hallerine sahip olmakta ve bu halleri elde eden bir sûfî ise, neticede hidayete ulaşmaktadır. Ebû Tâlib el-Mekkî zikri, bizzât ibadet olarak kabul etmekte ve Allah’a giden muhtasar bir yol olarak görmektedir. O’na göre zikir ‘tefekkür’e, ‘takvâ’ya, ‘şükr’e, ‘müşâhede’ye ve ‘hidayet’e vesile olmakta; zikir ve tefekkürden uzak duran ve hakāiki dinlemeye tahammülü olmayan kimselerin âkıbetleri hüsran olmaktadır. Bu makalede, zikir ve vird ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra, Ebû Tâlib el-Mekkî’nin adı geçen eserinde yer alan zikir ve vird ile ilgili görüşleri tespit edilerek, ihtiyaç duyulan yerlerde klasik tasavvuf metinlerine de yer verilmek sûretiyle izah edilmeye çalışılmıştır. Müellif’in zikir ile ilgili görüşleri, ‘zikrin zamanı’, ‘mekânı’ ve ‘faziletleri’ başlıkları altında; vird ile ilgili görüşleri ise, ‘gündüz virdleri’, ‘gece virdleri’ ve ‘müridin bir günlük virdi’ gibi başlıklar altında incelenmeye çalışılmıştır.
- 2