Determining The Rate and Risk Factors of Febrile Morbidity After Pelvic Gynecologic Operations
Journal Name:
- Cerrahpaşa Tıp Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Among postgynecologic surgery morbid events, febrile morbidity is the most commonly reported adverse event. In this report, we
aimed to identify the rate of febrile morbidity after pelvic gynecologic operations and the risk factors . The project was done by
Gynecology and Gynecologic Oncology Department of Istanbul University, Cerrahpasa Faculty of Medicine from the patients who
applied with benign and malign gynecologic diseases and was accepted to the hospital to be operated, the ones who have had pelvic
operation, no peroperative intestinal trauma, no intraabdominal tuberculosis, not been operated for pelvic abscess and who do not
take immunosuppressive drugs. A total of 265 cases have been taken under consideration. 8.7 % of the cases were defined as postoperative
febril morbidity. Patological laboratory findings were detected in 51.1 % of cases that developed febrile morbidity. Of these
patients 3 had bacteriemia, 5 had urinary infection, 1 had pulmonary infection and the remaining 3 had pelvic infection source. Older
age (> 45), long operation duration, peroperative blood transfusion, drain, nasogastric catheter were the risk factors that were found
statistically significant. The approach to febrile morbidity should be based on the infection rates of the clinic. As infections are responsible
for more than half of febrile morbidity, infection site should be researched after first 24 hours.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Postoperatif ateş jinekolojik operasyon sonrası hastanede yatan bireylerin sağlığını tehdit eden ve en sık karşılaşılan komplikasyon
olarak bilinir. Ateşin jinekolojik operasyon sonrası görülme insidansı % 5 ile % 46 arasında değişmektedir. Ateş postoperatif infeksiyonun
ilk belirtisi sayılmaktadır. Ancak her postoperatif ateş yükselmesi febril morbidite değildir. Çalışmamıza Ekim 2001-Mayıs 2002 tarihleri
arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda selim ve habis jinekolojik hastalık
nedeni ile başvuran ve hastaneye yatırılarak opere edilen 265 olgu dahil edildi. Jinekolojik operasyon geçiren 265 olgunun 23’ünde
(% 8.7) postoperatif febril morbidite saptandı. Febril morbidite olarak tanımlanan olguların klinik değerlendirme sonucunda % 51.1’inde
(12/23) infeksiyon açısından patolojik bulgu saptandı, 3 olguda bakteriyemi, 5 olguda üriner infeksiyon, 1 olguda akciğer infeksiyonu ve
3 olguda da pelvik infeksiyon odağı mevcuttu. Febril morbidite saptanan ve saptanmayan olgular arasında yaş, operasyon süresi, peroperatif
kan transfüzyonu, dren, nazogastrik sonda açısından istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu gözlendi. Fakat menopoz durumu,
VKİ, sigara kullanımı, peroperatif komplikasyon, postoperatif kan transfüzyonu açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark omadığı
gözlendi. Sonuç olarak, postoperatif ateşli hastalarda rutin laboratuar incelemenin maliyet-fayda açısından yarar sağlamadığı savunulsa
da bizim çalışmamızda hastaların yaklaşık yarısında infeksiyöz patoloji saptanmıştır. İnfeksiyon oranlarının her klinikten kliniğe değiştiği
göz önüne alınırsa bizim kendi kliniğimizde febril morbidite hastalarına daha hassas yaklaşılması gerektiği sonucuna varıldı.
FULL TEXT (PDF):
- 4
121 - 125