The Arguments About The Restriction of The Authority From The Perspective of The Historical Process of
Journal Name:
- Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The concept of sovereignity has very long been in the centre of the political
philosophy, public and private law, and classical political science and it has been the
main concern of the studies done on this subjects. This concept first appeared in old
sivlizations and exposed to important changes in term of both meaning and content.
Sovereignity with its narrow meaning is that no other authority exercise its power on the
limited territory of the state, on the other hand, with its broad meaning, it finds its
meaning in the concepts like state power, state authority and public power and it
symbolizes the understanding that suggests the intervention of state on private and
public life, on this subject, especially the authors like Bodin and Hobbes defines the sovereignity as an unlimited, timeless, unique and an absolute power, the other authors
like Locke Kant, Mill symbolizing the liberal thoughts emphisised on the restriction of
the power and the defense of the individual rights. After mentioning about the
arguments on the restriction of sovereignity, it will be analyzed the current situation.
At this point, regarding the arguments of sovereignity and liberal democracy
which has been carried on the agenda of our country in the last few years, the evolution
of the concept in the historical process has been examined with the method of
comperative analyzing.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Egemenlik kavramı, uzun süre siyaset felsefesinde, kamu ve özel hukuk da ve
klasik politika biliminde merkezi bir yer tutmuş ve bu alanda yapılan çalışmaların temel
uğraş alanını oluşturmuştur. Kavramının ortaya çıkışı eski kadim medeniyetlere kadar
uzanmış ve günümüze kadar anlam ve içerik bakımında önemli değişikliklere
uğramıştır. Dar anlamıyla devletin, sınırları belirlenmiş toprakları (teritoryal) üzerinde
bir başka erkin güç kullanmaması anlamına gelen egemenlik, geniş anlamda devlet
gücü, devlet otoritesi, kamu gücü gibi kavramlarla ifadesini bulan ve devletin, kamu ve
özel yaşama müdahalesine onay veren bir anlayışı simgelemektedir. Bu bağlamda
özellikle Bodin ve Hobbes gibi yazarlar egemenliği sınırsız, süresiz, tek ve mutlak bir
üstün güç olarak ortaya koyarken, liberal görüşü simgeleyen Locke, Kant, Mill gibi
yazarlar ise bunun sınırlandırılması ve bireysel hakların korunması üzerinde
durmuşlardır. Bu bağlamda bu çalışma kapsamı içerisinde egemenliğin sınırlandırılması
üzerindeki tartışmalara değindikten sonra, günümüzde gelinen noktanın analizi
yapılacaktır. Bu anlamda ülkemizde de son yıllarda gündeme taşınan bir konu olan
egemenlik ve liberal demokrasi tartışmaları da dikkate alınarak, kavramın tarihsel süreç
içerisindeki evrimi karşılaştırmalı bir analiz yöntemi ile incelenmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
67-84