Journal Name:
- Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The escape from external threats and misleadings of Kyrghizistan,
which is nowadays face to face with social, political, cultural, economic,
military and religious pressures at an international level, depends on
the application of material and moral values that she possesses with
her own will. In order to strengthen this will it is important to have
individuals who assimilate their cultural values and are faithful to their self-identities. Because, for the security of Kyrghizistan people the moral
values that constitute the society’s identity must be known and
protected, and the people must be vigilant against foreign beliefs and
values which are tried to be imposed in different ways.
In resent years, it is observed that the majority of the people of
Kyrghizistan incline towards religion and try to meet their need for
believing from true and trust worthy sources. The missionaries who
take advantage of the people’s this inclination and the hallowness of
their religious knowledge –that exists from a far- come to this country
under the guise of such various roles as soldier, doctor, engineer,
teacher, member of social aid or peacemaker… and try to convert those
with whom they make close contact into Christianity through some kind
of promises. Benefitting from the international norms, the missionaries,
who shelter under the umbrella of “freedom of faith and expression”
demand an unlimited right to widen their area of infwence.
In this study, missionary activity towards Kyrghizistan has been
focused on: the condition and adequacy of religious education against
missionary activities; whether the application of present religious
education meets the people’s need for believing and their expectations
are all tried to be investigated thoroughly.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Günümüzde uluslararası düzeyde sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik,
askerî ve dinî baskılarla karşı karşıya bulunan Kırgızistan’ın dış tehdit ve
yanlış yönlendirmelerden kurtulabilmesi, sahip olduğu maddî ve manevî
zenginliklerini kendi iradesi ile kullanmasına bağlıdır. Ülkede bu iradenin
güçlenmesinde, kendi kültürel değerlerini tanıyıp sahiplenen, öz kimliğine
bağlı bireylerin varlığı önemlidir. Çünkü Kırgızistan halkının güvende
olabilmesi için, toplumun kimliğini oluşturan değerlerin tanınıp korunması
ve çeşitli yollarla dayatılan yabancı inanç ve değerlere karşı uyanık
olunması gerekmektedir.
Son yıllarda Kırgızistan halkının giderek dine yöneldiği ve inanma ihtiyacını
sağlıklı ve doğru kaynaklardan karşılamaya çalıştığı görülmektedir.
Halkın bu yönelişini ve öteden beri var olan dinî bilgi boşluğunu fırsat
bilen misyonerler, asker, doktor, mühendis, öğretmen, sosyal yardım
elemanı, barış gönüllüsü gibi çeşitli kimlik ve rollerle bu ülkeye
gelmekte, bir takım vaatlerle yakın ilişki kurdukları insanları Hıristiyanlaştırmaya
çalışmaktadırlar. Uluslararası normlardan yararlanarak ‘inanç
ve ifade özgürlüğü’ şemsiyesine sığınan misyonerler, bu ülkedeki etki
alanlarını genişletebilmek için sınırsız hak talebinde bulunmaktadırlar.
Bu çalışmada, Kırgızistan halkına yönelik misyonerlik faaliyetleri üzerinde
durulmuş, bu faaliyetler karşısında ülkedeki din eğitiminin durumu
ve yeterliliği, mevcut din eğitimi uygulamalarının halkın ihtiyaç ve beklentilerini
karşılayıp karşılamadığı irdelenmeye çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1