A New (Revisiting) View to the Issue of Qiraahs
Journal Name:
- Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The Issue of Qıraahs is one of the disputatious subjects in the Methodolgy and History of Interpretation (Tafsir). The reasons of this are the lack of authenticity about data that give the information about how the qıraahs come out, inadequate of data and its hints, and contradiction among them. Despite the fact that this knowledge, we are considering the qıraahs as absolute phenomenon.
Due to this leaning, we are saying that the qıraah is a kind of science and the qıraahs which its subject, are the reality of Muslims. In addition to that many Muslim and Western intellectuals has engaged in this topic, after the second century (A.H.), reciting of the Qur'an in many dialects and accents became an official phenomenon. That was happened because in the late of the second century the principles of accepting and refusing for the qıraahs were designated and its numbers were limited. The qıraahs which are accepted became legitimate and others were forgotten or disappeared. As a conclusion of this progress, the Science of Qıraah (Ilmu'l Qıraah) came out. Consequently, getting into the Religious Studies in the IV. Century (A.H.), the Qıraah became a sole way to learn reciting the Qur'an through embracing the tajwid namely, special manner of reading the Qur'an.
In this article, we tried to analyse in a critical and an objective way.the verses which is accepted in the classical thought as a source for the qıraahs and the conditions in which the qıraahs got a legitimate.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kıraatler mes'elesi, Tefsir Usûlü ve Tarihi'nin en çok tartışılan konuları arasındadır. Buna sebep de; kıraatlerin doğuşuna ortam hazırladığı bildirilen ögelerin ve dayanakların sıhhatten yoksun olması, onlara ait bilgi birikiminin yetersiz kalması, var olan malzemenin kapalılık içermesi ve bunların kendi aralarında bazen çelişkili bir durum arzetmesi gibi hususlardır. Buna rağmen biz, kıraatlere, gözardı edilemeyecek ve yok sayılamayacak kadar kesin bir olgu olarak bakmaktayız.
Nitekim bu peşin benimseyişten yola çıkarak diyoruz ki, ne olursa olsun; Kıraat artık bir ilim statüsündedir ve bunun konusu olan kıraatler de müslüman camianın vazgeçilmez bir gerçeğidir. Ortaya çıkış biçimleri, nedenleri ve gerek İslâm alimlerini, gerekse batılı bilim adamlarını oldukça fazla meşgul etmesi bir yana; H. II. asırdan itibaren Kur'ân-ı Kerîm'in birden çok ve çeşitli lehçe ve şîveyle kıraat edilir olması, adetâ resmî bir niteliğe büründü. Zira bu çağın sonlarına doğru kıraatlerin kabul ve red esasları belirlendi ve sayıları sınırlandırıldı; üzerinde anlaşma sağlanan kı raatler meşrûiyet kazandı, diğerleri ise zamanla unutuldu ve yok olmaya terk edildi. Bu gelişmelerin ardından yazılı edebiyâtını da oluşturan yeni bir disiplin doğdu. O da "Kıraat İlmi"dir. Dolayısıyla H. IV. yüzyılda Din Bilimleri halkasına katılan Kıraat, Tecvîd'i de bünyesine alarak Kur'an okumayı öğrenmenin yegâne aracı haline gelmiştir.
Bu makalede biz, objektif bir yaklaşım örneği sergileyerek öteden beri geleneksel anlayış sahiplerince kıraatlerin var oluşuna kaynaklık yaptığına inanılan nasslar ile onlara makbûliyet ve meşrûiyet kazandıran şartlara (ki, bunların hepsi klâsik literatürümüzde mevcuttur) eleştirel açıdan bakmaya ve farklı bir açılım sunmaya çalıştık.
FULL TEXT (PDF):
- 2