An evaluation of the acoustic heritage
of the historical Surici Region of
Diyarbakir
Journal Name:
- Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mühendislik Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Architects and urban planners strive to improve the
environmental quality of the cities. One of the
criteria required to do this is the acoustic comfort.
In many studies carried out, it was found out that it
is not enough to reduce environmental noise to
increase the acoustic comfort, and the extent people
affected by noise does not overlap with expectations.
Therefore, the "soundscape" approach, which
describes the acoustic identity of a region, has
emerged in acoustic comfort.
Through soundscape, in the evaluation of the urban
acoustics, it can be considered both discomfort
caused by noise (annoyance) and the effects of
different voices specific to the area studied. Sound
environment in urban spaces can be measured
quantitatively and, additionally, subjective data of
users about the are as they live can also be
evaluated.
In recent years, there have been many studies
especially with regard to users' soundscape
perception in urban spaces. It is understood in these
studies that users’ perceptions of sound environment
in urban areas can vary depending on the culture
and areas. This shows us that each area can create a
unique perception of sound environment. Especially
in the historical cities, this perception can change
considerably.
This study aims to evaluate the overall effect of
sound sources, which define acoustic heritage of
historical urban areas, on users by means of
soundscape approach. The historical Surici Region
of Diyarbakir, which has thousands of years of
history and hosted many civilizations and cultures,
was selected as the application area.
In the historical region were taken listening walks in
order to identify the sound sources heard by the
users. As a result of listening walks were identified
the sound sources (shoe repairers, sherbet sellers,
talks, children's voices, traffic, coppersmiths,
blacksmiths, dengbêjs, church bell, call for prayer,
wheelbarrows, stove makers, carpenters, police
sirens and the clerk shouts), often heard in the city
and acquired identification. Areas where the sound
sources determined were identified. Sound
recordings were performed in order to obtain the
acoustic data about the areas where the sound
sources are located. Quantitative data of Sound
Pressure Level (SPL) obtained from the recordings
realized by using binaural audio recorders were
calculated using appropriate software.
In order to obtain users’ subjective evaluations of
the sound environment of urban spaces, a survey
was conducted within the application area. In the
survey study, it was aimed to measure users'
perceptions regarding the noise levels in areas the
sound sources have been identified, and perception
of pleasantness in these areas. The analyses of the
quantitative data obtained from audio recordings
and results from the survey study were carried out.
In addition, it was also aimed to determine the
demographic variables (age, gender, education level
and income level), their reasons for coming to the
area, the frequency to come and duration they stay
in the field, which may affect users’ sound
environment perceptions in urban areas.
As a result, it was found out that sound sources,
especially those which create our acoustic heritage,
have remarkable impact on users. It is understood in
this study that the high sound pressure level of the
sound sources which make up our acoustic heritage
and located in the acoustic identity of the historical
Surici Region of Diyarbakir does not reduce the
level of user pleasantness. In addition, it is
concluded that the users’ perception of soundscape
is of great importance in urban planning, the sound
environment of urban areas cannot be evaluated
without considering symbol sounds which creates
the acoustic identity, and it is essential to protect the
sound sources imprinted on our cultural identity,
despite their high sound pressure levels.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Son yıllarda kentsel mekânlarda kullanıcıların işitsel peyzaj algısı ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Bu
çalışmalardan kullanıcıların kentsel alanlar için ses çevresi algılarının bölgelere, kültürlere göre
değişebildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle de her bölgenin kendine özgü ses çevresi algısı oluşabilmektedir.
Özellikle de tarihi kentlerde bu algı oldukça değişebilmektedir. Bu çalışmada da tarihi kentsel alanların
akustik mirasını tanımlayan ses kaynaklarının kullanıcılardaki bütünsel etkisini işitsel peyzaj yaklaşımıyla
değerlendirmek amaçlanmıştır. Uygulama alanı olarak binlerce yıllık geçmişe sahip ve birçok medeniyete,
kültüre ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır’ın tarihi Suriçi bölgesi seçilmiştir. Tarihi bölgede kullanıcılar
tarafından işitilen ses kaynakları belirlenip, bu ses kaynaklarının bulundukları alanlarda binaural ses kayıt
cihazları kullanılarak ses kayıtları gerçekleştirilmiştir. Ses kayıtlarından Ses Basınç Düzeyine (SPL) ait nicel
veriler uygun yazılımlar yardımıyla hesaplanmıştır. Kullanıcıların kentsel mekânların ses çevresi için öznel
değerlendirmelerini elde edebilmek için ise uygulama alanında anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket
çalışmasında kullanıcıların, ses kaynaklarının bulundukları alanların gürültü düzeyleri ile bu alanlarla ilgili
memnuniyet algıları ölçülmeye çalışılmıştır. Ses kayıtlarından elde edilen nicel veriler ile anket
çalışmasından elde edilen sonuçların analizleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kullanıcıların kentsel mekânlarda
ses çevresi algısını etkileyebilecek kişisel bilgileri (yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, gelir düzeyi) ile alana gelme
sebepleri, gelme sıklıkları ve alanda bulunma sürelerinin etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışma
sonucunda ses kaynaklarından özellikle akustik mirasımızı oluşturan ses kaynaklarının kullanıcılar
üzerindeki etkisi dikkat çekici olmuştur.
FULL TEXT (PDF):
- 2