Journal Name:
- Dil Araştırmaları
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsan dili, aslında sözlü bir doğal dizgedir. Yazıya geçirme, dil
için ikincil aşamadır. Dillerin yazıya geçirilmesi değişik yollardan
yapılabilmektedir. Ölçünlü dillerin yazıya geçirilmesinde oldukça basit
ilkeler göz önünde bulundurulur. Konuşma dilindeki her ses birim için farklı
bir işaret (harf) kullanılması, en önde gözetilen ilke olmaktadır. Türkiye
Türkçesinin resmî alfabesinin oluşturulmasında seslerin her biri için ayrı bir
harf ihdas edilmesi buna iyi bir örnektir.
Gerek Türkiye Türkçesi gibi ölçünlü dillerin sözlü türünün, gerekse
yazı dili türü olmayan, sadece konuşma dili olarak kullanılan dillerin (mesela
ağızların) seslerinin yazıya geçirilmesinde, resmî alfabelerde bulunmayan
özel işaretlerin kullanılması gerekmektedir. Farklı yazı sistemleriyle
kaydedilmiş eski metinler üzerinde çalışılması ve bunların yayımlanması
aşamasında da resmî alfabelerde bulunan işaretler yetersiz kalmaktadır.
Bunlara benzer durumlarda sesleri yazıda en iyi temsil edecek sistemlerin
geliştirildiğini görüyoruz.
Araştırmacılar arasında birliği sağlayacak, yayımlanan metinlerdeki
işaretlerin hangi sesleri temsil ettiği konusunda tereddütleri ortadan
kaldıracak sistem arayışlarının en somut örneklerinden biri, 1886 yılında
Fransa’da kurulan Ses Bilgisi Öğretmenleri Derneği tarafından geliştirilen
ve 2005’te son şekli verilen Uluslararası Fonetik Alfabe (The International
Phonetic Alphabet)’dir. Söz konusu dernek bilahare Uluslararası Fonetik
Derneği (The International Phonetic Association) adını almıştır. Yayınlarda
hem Dernek, hem de Alfabe genellikle IPA kısaltmasıyla gösterilmektedir.
Burada da Alfabe, genellikle IPA şeklinde kısaltılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 4
135-150