IN THE CONTEXT OF THE PREFACEWHICH HE HAD WRITTEN FOR
THEWORK THAT IS CALLED “RİYAZÜ’S-SÂLİHÎN VE TERCÜMESİ”
AHMED HAMDİ AKSEKİ’S VIEW ON HADITH AND THE SUNNAH
Journal Name:
- Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Ahmed Hamdi Akseki, puts forward his views on Hadith and the Sunnah in the
preface which he had written for the work that is called “Riyazus Salihin. He adopted the
opinion that the word Hadith has the same meaning with the concepts of haber and eser.According to him, Hadith is a source for the moral principles of Islam and also declares and
confirms the principles of creed that are in the Qur’an. Akseki expresses that the concepts
of hadith and the Sunnah have different meanings. According to him, the Sunnah; is a state
of the actions of the Holy Prophet and conveying his mission of prophethood to people that
are transported with “ameli tevatür” which means that an action is being performed by the
most of the people. The expression of ameli tevatür that he brought to the definition of the
Sunnah is important.
Akseki who says that the Prophet as being a prophet, has two missions consist of
tebyin and tebliğ, also expresses that Holy Prophet’s authorizations in Sharia provisions are
appeared in four ways which are tebliğ, fetva, kaza and imamet. According to Akseki, the
Sunnah is a crop of revelation and has connective elements. In this context, to know what
the authorization of the Prophet means is important for those who are interested in the study
of Hadith. He, again, in this preface of him gave answers from Qur’an and Sunnah against
the ones who want to make Sunnah disreputable.
Ahmed Hamdi Akseki who is one of our important scholars, in his brief preface,
has contributed to Hadith and Sunnah to be comprehended.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Ahmet Hamdi Akseki, “Riyazu’s-Salihin” adlı esere yazmış olduğu mukaddimede,
hadis ve sünnetle ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. O, hadis kelimesinin haber ve eser
kavramlarıyla aynı manaya geldiği görüşünü benimsemiştir. Ona göre hadis, İslam ahlak
esaslarının bir kaynağı olup, Kur’an’da yer alan itikadi esasları beyan ve teyid eder. Akseki,
hadis ve sünnet kavramlarının ayrı anlamlar içerdiğini ifade eder. Ona göre sünnet; Hz.
Peygamber’in yaptığı işlerin, Peygamberlik vazifesini insanlara tebliğ edişinin fi’li ve amelî
tevatür ile rivayet ve nakledilmiş olan keyfiyetidir. Onun sünnet tanımına getirmiş olduğu
“ameli tevatür” ifadesi önemlidir.
Hz. Peygamber’in peygamber olmak bakımından, tebyîn ve teblîğ olmak üzere iki
vazifesinin olduğunu söyleyen Akseki, Hz. Peygamber’in şer’i hükümlerdeki tasarruflarının
tebliğ, fetva, kazâ ve imamet olmak üzere dört şekilde tezahür ettiğini ifade eder. Akseki’ye
göre sünnet vahiy mahsulü olup bağlayıcı olan unsurları vardır. Bu bağlamda Hz.
Peygamber’in tasarruflarının ne anlama geldiğini bilmek, hadis ilmiyle ilgilenenler için
önemlidir. Yine o, bu mukaddimesinde sünneti itibarsızlaştırmak isteyenlere karşı, Kur’an
ve sünnetten cevaplar vermiştir.
Önemli âlimlerimizden olan Ahmet Hamdi Akseki, bu kısa ve öz
mukaddimesinde, hadis ve sünnetin anlaşılmasına katkı sağlamıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 34