PERSONAL REACTION AGAINST CRUELTY OF PHARAOH
Journal Name:
- Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Cruelty, described in popular language as “to put the object in a position other than that
it deserves to be in” appears in several forms and different places in life. The biggest cruelty is
polytheism. That’s to say the deification or worship of anyone or anything other than Allah.
This is the biggest and the first of all kind of cruelties.
“That who is silent in front of cruelty is a mute Satan.” That is why the human being
who has got sound nature and proper/right sense doesn’t agree to the cruelly, so he fought
against it in every time and everywhere. Some of these conflicts were recorded in some
historical and religious texts.Among these records one find in the Quran the story of the encounter between “The
believer man among Pharaoh’s people” and Moses who competes against him. When Pharaoh
said desperately “Let me kill Moses…” this one said, “Do you kill a man who says ‘My god is
Allah?” and so began the struggle of Moses against those who fights against those who
worship of Allah.
The believer man led his people with pleasant speeches and meaningful examples from
the nation’s past before them. But Pharaoh so pressed them that they couldn’t accept his
calling. The believer man who could not find what he wished from his people finally got his
reward from his Lord Allah who preserved from all the evils directed from his enemies.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
“Bir şeyi kendine ait olan, olması gereken konumundan başka konuma koymaktır.”
diye tarif edebileceğimiz, halk dilinde “haksızlık” kelimesiyle ifade edilen “zulüm”, hayatın
değişik alanlarında değişik suretlerde kendisini göstermektedir. Zulmün en büyüğü de “şirk”
yani yarattığı bir şeyi, bir yaratılmışı Allah’a ortak koşmaktır ki, bütün zulümlerin kaynağı
budur.
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” öğretisinin de işaret ettiği üzere zulüm,
yaratılışın safiyetini yitirmemiş fıtrat-ı selîme sahibi ve sağlıklı düşünebilen akl-ı selîm sahibi
insanın razı olacağı bir şey değildir. O yüzden de türüne ve yerine göre tepki görmüş; insanlar
onunla mücadele etmişlerdir. Bunların bazısı dinî ve tarihî kaynaklarda yer almaktadır.
Bu mücadeleler arasından “Firavun ailesinden inanmış kişi”nin, onun zulmüne karşı
Hz. Musa için verdiği mücadele Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılan ibretâmiz kıssalardandır. Hz.
Musa ile aralarındaki mücadelelerden yılmış olan Firavun, çaresizlik psikolojisi ile “Beni
bırakın, Musa’yı öldüreyim.” deyince, bir insanın “Rabbim Allah’tır.” demekten dolayı
öldürülemeyeceği teziyle mücadele başlatmıştır.
İnanmış kişi hoş üslupla, düşünmeye davet eden konuşmalarıyla, akla hitap eden
misaller vererek vs. milletinin önüne düşmüş; fakat Firavun’un baskısı altında alıştıkları esaret
psikolojisinden kurtarılmaları mümkün olmamıştır. Milletinden istediğini alamayan inanmış
kişi, verdiği samimi mücadelenin sonunda hak ettiği ecri Rabb’inden almış; onların her türlü
kötülüğünden onu korumuştur.
FULL TEXT (PDF):
- 36