You are here

ASURÎLER.

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Bu bölümün konusu olan Hıristiyanlar, genellikle Nasturîler olarak isimlendirilirler. Bu isim, altıncı yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla kadar kendileri tarafından kullanıldığı gibi onları tanımlayanlar tarafından da kullanılmıştır. Nastur’un öğretilerinin kurucusu ya da ilk ortaya koyucusu kendileri olduğunu hatırlatır gibi göründüğü için, son üç nesildir kendilerini Nasturîler olarak isimlendirmeyi bıraktılar. Onlar, eski Asurîlerin soyundan geldikleri tezini kabul ettikten sonra, Asurîler olarak isimlendirilmeyi tercih ettiler. Fakat çağdaş Asurîler sadece onlar değillerdir; Süryanî-Ortodoks ya da Yakubiler ve bazı Süryanîce konuşan Roma Katolikleri ve Protestanlar da Asurî Hıristiyanlar olarak isimlendirilirler. Bu bölümde Asurî ismi belirli bir Hıristiyan kilisesinin üyelerini ifade etmek için kullanılacaktır. Bu kilisenin resmi ismi “Kadim Doğu Kilisesi”dir. Kadim, hâlihazırda Ortadoğu’nun tarihi kiliselerini Roma Katoliklerden ve onlardan kopan Protestanlardan ayırmak amacıyla, günümüzde ise Reform Kiliseleri ile Birlik Kiliselerini şekillendirmek için kullanılan bir kelimedir. İlk altı yüzyılda Roma İmparatorluğunun doğu sınırları dışında kalan Asya’nın muayyen bir bölgesinde büyüyüp geliştiği için bu özel tarihi kilise Doğu Kilisesi diye isimlendirilir. Roma Dünyasında meydana gelen teolojik tartışmalarda, Roma kiliselerince suçlananlar, bazen doğu bölgelerinde suçsuz bulunurdu. Bundan dolayı milattan sonra beşinci ve altıncı yüzyıllarda Pers İmparatorluğundaki Hıristiyanların birçoğu, Nastur’un sapık (heretik) sayılmasını ret etti. Roma kilisesinin suçlu buldukları arasındaki Asurîler, Antakya Süryanî-Ortodoks Kilisesi’ne bağlandılar ve Batı Süryanîleri olarak isimlendirildiler. Nastur’un Süryanîce konuşan taraftarları, Doğu Süryanîleri olarak tanımlandılar ve başta Fırat ve Dicle vadileri olmak üzere başka yerlerde de yaşayan bu Süryanilere eski Asur ve Kalde’nin çağdaş temsilcileri olarak kabul edildiler.
FULL TEXT (PDF): 
97-106