You are here

KÂMÎ'NİN TUHFETÜ'Z-ZEVRÂ ADLI MESNEVÎSİ.

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Edirneli Efendi" lakabıyla tanınan Kâmî, H. 1059(1649) yılında E-dime'de doğmuştur. Babası Gülşenî tarikati şeyhlerinden Şeyh İbrahim-i Gülşenî'dir. İyi bir öğrenim gören Kâmî, zamanın üstad şahsiyetlerinden Neşâtî ve An kara vî Mehmet Efendi'den özel dersler almıştır. Mülazemetini müteakip değişik pek çok medresede müderrislikler yaptıktan sonra H. 1116(1704-5) yılında Medine-i Münevvere payesiyle Bağdat'a kadı tayin edilmiştir. İyi bir şair olmanın yanında mütedeyyin biri olduğunu da anladığımız Kâmî, bunu şiirlerinde samimi duygularla dile getirir: Tâ'at-ı pencgâneden ayrılma Kâmiyâ Nefs ü hevâ gedikleri kullukla beklenür Kâmiyâ bâr-ı güneh mânend-i kûh-ı âhenîn Vâyhâle geçmese sûhân-ı istiğfardan Onun dindar birisi olmanın yanında Mevlevîliğe olan muhabbetini ve babasının da şeyhi olduğu Gülşenî tarikatine mensup olduğunu anlıyoruz: Kabr-i Mevlânâda kurbân olmak ister Kâmiyâ As itanın berây-ı intisâb eyler semâ1 Gülşenîyüz biz çerâğ-ı Rûşenîden yanmışuz Mest-i medhûşuz bu gün sahbâ-yı aşka kanmışuz Kâmî, Bağdat'a kadı olarak gittikten sonra burada iki ayn mesnevi yazmıştır. Bunlar Tuhfetü'-Zevrâ ve Behçetü'l-Feyhâ adlı eserlerdir. Ancak sözkonusu eserler, Şeyhî'nin Vekâyi'ü'l-fudalâ adlı eserinde yanlışlıkla Tuhfetü'l-vüzerâ ve Behçetü'n-nu'amâ imlasıyla geçmektedir. Tuhfetü'l-vüzerâ, bu kaynağa istinaden olsa gerek Sicill-i Osmanîde de aynı yanlışlıkla geçmektedir. Bu yanlışlık daha sonraki bir takım kaynaklarda da devam etmiştir. Hatta Büyük Türk Klasikleri ve F. Kadri Timurtaş'ın yazdığı Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserlerde Tuhfetü'l-vüzerâ adlı eserin burada medfun meşhur vezirleri anlattığı şeklinde yanlış bir yorum da karşımıza çıkmaktadır.
81-110