THE ANALYZING OF THE NAGORNO KARABAKH CONFLICT IN THE CONTEXT OF SECURITIZATION THEORY
Journal Name:
- Güvenlik Bilimleri Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The Nagorno Karabakh conflict, based on a long history, is one of the conflicts that has become a hot conflict in the old-Soviet territory following to the dissolution of the USSR. It is seen as a territorial conflict because of the war, erupted between Azerbaijan and Armenia due to control over the Nagorno Karabakh autonomous region, attached to Azerbaijan Republic. Therefore the focal point of all the solution proposals aimed at solving the problem has become land-sharing by now. However, these efforts have not resulted in a positive outcome because they have failed to notice the main reasons of the problem, and also the hot conflict between the parties has gained momentum again in recent years. So revealing of the main reasons of the Nagorno Karabakh conflict is crucial for finding a permanent solution to it. As we can see in Nagorno Karabakh example all the territorial based conflicts located in post-Soviet area depend on identity based discordance which was triggered by migration policy implemented by Russian Empire and USSR periods. At this point Social Security, which is one of the sub-sectors inside the securitization theory and examines the possible effects of the threats such as “immigration”, “horizontal competition”, “vertical competition” and “declining of the population” on reference objects as “identity”, “religion” and “gender”, is a practical tool for studying conflicts of post-Soviet area such as Nagorno Karabakh. Despite the main objective of the Securitization Theory is to solve the problem by negotiations in the normal political process (called as de-securitization), the poor analysis of fundamental threats, lying under the problem, caused the securitization of the problem consistently and this situation has prevented the opportunity of analyzing it in normal political process by negotiations.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Geçmişi çok eskilere dayanan Dağlık Karabağ Sorunu SSCB’nin dağılmasını takiben eski-Sovyet arazisinde sıcak çatışmaya dönüşen anlaşmazlıklardan biridir. Esasen 1992 yılında Azerbaycan’a bağlı olan Dağlık Karabağ Özerk bölgesinin kontrolü için Ermenistan ile Azerbaycan arasında patlak veren savaş nedeniyle, toprakl temelli bir anlaşmazlık olarak görülmektedir. Bu nedenle de günümüze kadar sorunun çözümüne yönelik olarak ortaya atılan çözüm önerilerinin tamamının odak noktası, toprak paylaşımı olmuştur. Ancak bu çabalar sorunun temel gerekçesini gözden kaçırdığı için olumlu bir şekilde sonuçlanmadığı gibi, son yıllarda taraflar arasındaki sıcak çatışma yeniden hız kazanmıştır. Bu nedenle Dağlık Karabağ çatışmasının temel nedenlerinin ortaya çıkarılması, soruna kalıcı bir çözüm bulunması adına büyük bir önem arz etmektedir. Dağlık Karabağ örneğinde de görüldüğü üzere, eski SSCB coğrafyasında yaşanan toprak temelli anlaşmazlıkların tamamı büyük ölçüde Rus İmparatorluğu ve takiben de SSCB döneminde uygulanan iskân politikalarının sebebiyet verdiği kimliksel temelli anlaşmazlıklara dayanmaktadır. Bu noktada Güvenlikleştirme teorisi bağlamındaki alt sektörlerden biri olan ve “göç”, “yatay rekabet”, “dikey rekabet” ve “nüfusun azalması” gibi tehditlerin, “kimlik”, “din” ve “toplumsal cinsiyet” gibi farklı referans nesneleri üzerindeki olası etkilerini inceleyen Toplumsal Güvenlik, Dağlık Karabağ benzeri Sovyet sonrası çatışma alanlarının incelenmesinde önemli bir araç işlevi görmektedir. Güvenlikleştirme teorisine göre amaç, bir sorunun normal politik süreçlerde müzakereler yoluyla çözümlenmesi (güvenlikdışılaştırılması) olsa da sorunun temelinde yatan tehditlerin süreç içerisinde iyi bir şekilde analiz edilememesi sorunun sürekli olarak güvenlikleştirilerek, normal politik süreçlerde müzakere yoluyla çözümlenmesini engellemektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 2