Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The aim of this paper is to present the first forms of deductive reasonings in the "West" and the "East", namely the Aristotelian syllogism and the Nyaya-Vaisesika of India.
Aristotle's works on logic deal with syllogism, which is a kind of reasoning and with the epistemic value of the premises upon which syllogism rests. For Aristotle, syllogism, which consists of two premises and a conclusion, can be classified, according to the epistemic value of the premises from which it derives, into four types: demonstrative, dialectic, eristic and paralogistic. When its premises are both primary and true the syllogism is demonstrative. Reasoning is dialectical if it reasons from opinions that are generally accepted. The syllogism which does not rest on opinions though it seem so, is eristic. Finally, if the premises of the syllogism are neither true and primary, nor generally accepted, reasoning is paralogistic. Moreover, he distinguishes two forms of reasoning: syllogism and epagoge.
The Nyaya-Vaisesika is an Indian school of philosophy, that is interested in logic. The Nyaya School deals with the logical analysis of the means of acquiring knowledge, whereas the Vaisesika School focuses an analyzing the objects of knowledge. The union of these two schools is based upon the fact that the Nyaya School's epistemology rests on the ontology of the Vaisesika School.
In the reasoning adopted by the Nyaya-Vaisesika School, demonstration is conducted on the basis of knowledge derived from the senses. In this process, the epistemic value of the premises is not taken into account. Nevertheless, they use five premises in their reasoning, one of which expresses a reason, whereas in the third premise, analogy is used. The similerity between two things is put forward by means of analogy, and the judgement made for one thing is also ascribed to the other.
None of these exists in Aristotle's syllogism. The shared element in both types of inference is the existence of a general statement upon which the reasoning could be based in reaching a conculusion
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu yazıda "Batı" ile "Doğu"nun tümdengelimli uslamlamalarının ilk biçimleri, Aristotelesi'in tasımı ile Hintlilerin Nyaya-Vaisesikası ele alınmıştır.
Aristoteles'in mantıkla ilgili çalışmaları, bir tür uslamlama olan tasım ile bu tasımın dayandığı öncüllerin bilgisel değerleri hakkındadır. Aristoteles'e göre iki öncülle bir sonuçtan oluşan tasım, kendisinden hareket ettiği öncüllerin bilgisel değerine bakılarak tanıtlayın, diyalektik, tartışmacı ile yanıltıcı olmak üzere dörde ayrılır. Dayandığı öncüller hem ilk hem de doğru olduklarında tasım tanıtlayın olur. itibar edilir kanılara dayanılarak yapılan tasım diyalektiktir. Kanılara dayanmadığı halde kanılara dayanır gibi görünen tasım tartışmacıdır. Dayandığı öncüller ne doğru ile ilk ne de genel olarak kabul edilmişse tasım yanıltıcıdır. Ayrıca diyalektik uslamlama da tasım ile epagoge diye ikiye ayrılmaktadır.
Nyaya-Vaisesika mantıkla ilgilenen bir Hint felsefe okuludur. Nyaya Okulu bilmenin araçlarının mantıksal olarak çözümlenmesiyle, Vaisesika Okulu'ysa bilginin nesnelerini çözüm-lemelkle ilgilidir. Bu iki okulun birlikteliği, Nayaya Okulu*nun bilgikurammı Vaisesika Okulu'nun varlıkkuramma dayandırmasından ötürüdür.
Nyaya-Vaisesika Okulu'nun uslamlamasında duyulardan kaynaklanan bilgiye dayanılarak kanıtlama yapılır. Öncüllerin bilgisel değerlerinin neler olduğu hesaba katılmaz. Bununla birlikte, kullandıkları uslamlamadaki beş öncülden biri bir gerekçe dile getirir; üçüncü önermede de benzeşim kullanılır. Benzeşim aracılığıyla iki şey arasındaki benzerliğe bakılıp bir şey hakkında dile getirilen yargı öteki hakkında da verilir.
Bunlardan hiçbiri Aristoteles'in tasımında yoktur. Bu iki çıkarım türü arasındaki ortak yan. sonuçtan önce kendisine dayanılarak çıkarım yapılacak tümel bir önermenin olmasıdır.
FULL TEXT (PDF):
- 2
37-53