Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Films of science fiction, such as The Matrix (1999), and its sequels The Matrix Reloaded (2003) and The Matrix Revolutions (2003), are often categorized as cyberpunk which is a subgenre of contemporary science fiction. As typical examples of this type of science fiction, The Matrix and its sequels illustrate the concern of cyberpunk to envision a near future world where information technologies reign supreme, and shape the lives and affairs of societies including the lives and the very existence of individuals. More specifically, The Matrix trilogy depicts a future world that is populated with cyborgs, or posthumans, and run by a globally networked artificial intelligence called the matrix. In this respect these films do not only speculate on a highly technological near future but also on mankind's changed existence in this environment. Especially, the image of the cyborg serves as a means to address the issue of the human and machine interface in these films. More importantly, the cyborg, or the post-human, in The Matrix and its sequels is not only emblematic of the human and machine interface but also of man's very dependence on this technology as a means to survive in a highly mechanized environment. This paper argues that The Matrix and its sequels subvert the man vs. technology dichotomy and speculate on the altered existence of humans by envisioning and affirming the coexistence of man and the machine in the near future.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
The Matrix (1999) ve serisi The Matrix Reloaded (2003) ve The Matrix Revolutions (2003) gibi bilim kurgu filmleri genelde çağdaş bilim kurgunun bir alt türü olan "siberpunk" olarak sınıflandırılır. Matrix serisi yakın gelecekte bilgi teknolojisinin toplumsal hayatı, bireylerin yaşamını ve varoluşunu nasıl şekillendirdiğini öngörmesi açısından siberpunk türünün tipik örneklerindendir. Diğer bir deyişle Matrix üçlemesi, içinde siborgların, yada "insan ötesi" olarak da tanımlanan, yarı makineleşmiş insanların yaşadığı ve matrix olarak adlandırılan küresel bir bilgisayar şebekesine bağlı bir yapay zeka tarafından yönetilen bir dünyayı kurgulamaktadır. Bu açıdan incelendiğinde, Matrix serisi yakın gelecekteki ileri teknolojik ortamı irdelemekle kalmayıp aynı zamanda insanın bu ortamda değişen varoluşunu da ele almaktadır. Özellikle siborg imgesi, bu filmlerdeki insan ve makine birleşimini temsil eden önemli bir unsurdur. Daha önemlisi, Matrix üçlemesinde ele alınan siborg sadece insan ve makine bileşimini temsil etmekle kalmayıp aynı zamanda insanın ileri derecede mekanikleşmiş bir çevrede varlığını sürdürebilmesi için teknolojiye olan bağımlılığını da ifade etmektedir. Bu makale Matrix serisinin, insan ve makine zıtlığını ortadan kaldırdığını, insan ile makinenin bir arada var oluşunu gerekli kıldığı bir yakın gelecek kurguladığını, ve bu yolla insanın değişen varoluşunu irdelediğini savunmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
257-267