Zero Anaphora Patterns in Turkish Unplanned Spoken Discourse
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The focus of the studies in the field of discourse analysis for the last 30 years has been discourse anaphora. These studies follow the view that there is a correlation between discourse anaphora and discursive and pragmatic factors (Grosz, 1977; Givon, 1983; Fox, 1987; Chafe, 1980). On the basis of this view, many studies were conducted on discourse anaphora in Turkish (Oktar and Yağcıoğlu, 1996; Çeltek and Oktar, 2004;, Oktar and Çeltek, 2004). Pu (1997), drawing on the qualitative discourse analysis method, put forward that the distribution of Chinese zero anaphora in Chinese discourse is limited by pragmatic-semantic and discursive factors. Taking his claim as a starting point, the aim of this study is to define the semantic, pragmatic and discursive factors affecting the zero anaphora occurence and distribution in Turkish. In this study, the data is composed of randomly selected three spoken texts recorded from the television programme Yakın Plan from NTV Channel. The programme texts were recorded and transcribed and each sentence in the text was given numbers. Within the framework of quantitative analysis method, with the aim of finding the occurrence and distribution of zero anaphora, four different criteria that will be applied to the data of this study were determined as follows: (I) the numerical distribution of full NPs, pronouns and zero anaphora occuring in the texts (ii) the distribution frequency of the full NPs, pronouns and zero anaphora in different grammatical positions (iii) [+human] semantic feature and zero anaphora and (iv) topicality and zero anaphora. In the first part of the analysis, the distribution of the anaphora occuring in texts will be calculated statistically according to their types, later on those anaphora their frequency of occuring in Subject and Object positions will be determined and Pu's claim concerning [+human] semantic feature will be questioned in terms of our data. After that to which extent [+human] semantic feature is effective in the distribution of zero anaphora according to grammatical classes will be searched. Pu (1997) in his study, stated that topicality in Chinese discourse lets the use of zero anaphora in Subject position while governs the limited use of zero anaphora in Object position. The last criterion that will be applied to our data in this respect will be to research if the feature of being topical of zero anaphora differ according to grammatical classes. The findings of the study indicate that in Turkish, syntactic, semantic, discursive and pragmatic factors operate in a correlative interaction. And in accordance with this oparation it is possible to define the occurences of zero anaphora in Turkish.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Son
otu
z yılda söylem alanında yapılan çalışmaların odak noktasını artgönderim oluşturmaktadır. Bu tür çalışmaların çıkış noktası artgönderim ile söylemsel ve edimbilimsel etmenler arasında sıkı bir ilişkinin olduğu görüşüne dayanmaktadır (Grosz, 1977; Givon, 1983; Fox, 1987; Chafe, 1980). Bu görüş temelinde Türkçede de artgönderim üzerine pek çok çalışma gerçekleştirilmiştir (Oktar ve Yağcıoğlu, 1996; Çeltek ve Oktar, 2004; Oktar ve Çeltek, 2004). Çince söylemde Pu (1997), niceliksel söylem çözümlemesi yöntemini kullanarak, Çincedeki boş artgönderiminin dağılımının iddia edildiği gibi serbest olmadığını, aksine büyük ölçüde edimbilimsel-anlambilimsel ve söylemsel etmenler tarafından kısıtlandığını ileri sürmektedir. Pu'nun bu savından hareketle çalışmamızın amacı, Türkçede boş artgönderimlerin görünümü ve dağılımlarını etkileyen anlambilimsel, edimbilimsel ve söylemsel etmenleri ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmamızın veri tabanı, NTV'de yayınlanan Yakın Plan adlı programdan rastgele seçilmiş üç program metninden oluşmaktadır. Söz konusu program metinleri kaydedilip yazıya dökülerek elde edilmiş ve her metin tümceler halinde numaralandırılmıştır. Ardından her tümce niceliksel çözümleme yöntemiyle incelenmiştir. Niceliksel çözümleme yöntemi bağlamında artgönderimin görünüm ve dağılımını ortaya koymayı amaçladığımız bu çalışmanın veri tabanı üzerinde uygulanacak 4 farklı ölçüt (i) Metinlerde gözlemlenen tam AÖ, adıl ve boş artgönderimlerin sayısal dağılımları (ii) Metinlerde gözlemlenen tam AÖ, adıl ve boş artgönderimlerin farklı dilbilgisel konumlardaki dağılım sıklıkları (iii) [+insan] anlambilimsel özelliği ve boş artgönderim ve (iv) Konusallık ve boş artgönderim olarak belirlenmiştir. Çözümlemenin ilk bölümünde, metinlerde görülen boş artgönderimlerin dağılımı türlerine göre istatistiksel olarak hesaplanacak, ardından bu boş artgönderimlerin Özne ve Nesne konumlarında görülme sıklıkları saptanacaktır. Pu (1997) çalışmasında konusallığın Çince söylemde Özne konumunda boş artgönderimin yoğun olarak kullanılmasına izin verdiği ve Nesne konumundaki boş artgönderimin sınırlı kullanımını yönettiği bulgusunu ortaya çıkartmıştır. Veri tabanı üzerinde uygulanacak son ölçüt ise, Pu'nun bu belirlemesi temel alınarak boş artgönderimlerin konusal olma özelliklerinin dilbilgisel ulamlara göre farklılık sergileyip sergilemediklerini araştırmaktır.
Çalışmanın bulguları, Türkçede sözdizimsel, anlambilimsel, edimbilimsel ve söylemsel etmenlerin birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde işlediklerini ve bu işleyiş doğrultusunda Türkçedeki boş artgönderimin görünümlerine ilişkin yeterli açıklama getirilebileceğini göstermektedir.
- 1
165-177