Dialogue in Aphra Behn’s Oroonoko, or the History of the Royal Slave
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The article deals with the issue of dialogical communication in Oroonoko, or The History of the Royal Slave
(1688) by Aphra Behn. The theoretical basis for the article is M. Bakhtin’s concept of the dialogue and R. Sell’s
idea of dialogicality in literature. The topical questions of race, nationality and religion are discussed in relation
to seventeenth-century England. After a brief overview of the representation of the nations other than English in
Aphra Behn’s plays, including her contribution to the prejudices against the Dutch, the main attention is paid to
her novel Oroonoko, where a set of binary oppositions of Black and White, Christian and Heathen can be found.
The prejudices towards Blacks in English culture are revealed, above all, the association of the black skin with
vice, monstrosity and sexuality. Behn’s subversion of traditional oppositions of civility and barbarity in relation to
England and English colonies and Africa is made explicit using the example of Oroonoko, the hero of the novel,
who conforms to all the standards of beauty and good education. The problem of family honour traditionally
associated with the East is raised in the analysis of the first part of the novel. Oroonoko’s attempt to have a
dialogue with White people is traced throughout the novel: first he tries to communicate with the treacherous
English captain, then with local authorities in Surinam. The failure of this dialogue is attributed to the absence of
common moral values and the refusal on the side of the Whites to treat a Black as a human being equal to them.
The end of the dialogue means the end for the hero, who becomes concentrated only on revenge and death. An
optimistic possibility of a dialogue between people of different races, nations and religion can be found in the
episode of a meeting of three nations – Whites, Blacks and South American Indians. Despite their differences,
all the participants of this meeting share common moral values. Behn’s attitude to woman’s position in Oriental
and Christian societies is also discussed in brief, as well as Oroonoko’s anti-Christian opinions stimulated by
the hypocrisy of the Christian people. The conclusion is drawn that the dialogicality we see in Oroonoko is very
important nowadays.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makale Aphra Behn’in Oroonoko, or the History of the Royal Slave (1688) eserindeki diyalojik iletişim sorununu
ele almaktadır. Makale teorik olarak, Bakhtin’in diyalog kavramını ve R.Sell’in edebiyatta diyalojiklik fikrini temel
almaktadır. Irk, ulus ve din gibi güncel konular on yedinci yüzyıl İngilteresi ile bağlantılı olarak tartışılmaktadır. Bu
makalede Aphra Behn’in oyunlarında Felemenkçe’ye karşı olan ön yargılara katkısı da dahil olmak üzere, İngilizler
dışında diğer ulusların temsiline dair kısa bir değerlendirmeden sonra esas ilgi Siyah ve Beyaz, Hristyan ve Dinsiz ikili
karşıtlıklarının bulunabileceği Oroonoko romanına yoğunlaşmaktadır. İngiliz kültüründe siyahlara karşı ön yargılar,
daha da önemlisi siyah tenin hizmetçilik, çirkinlik ve cinsellik ile özdeşleştirilmesi ortaya koyulmaktadır. Behn’in
İngiltere, İngiliz kolonileri ve Afrika ile ilişkili olan uygarlık ve barbarlık gibi geleneksel karşıtlıkları tahrip etmesi,
romanın güzellik ve iyi eğitim normlarına tümüyle uyan kahramanı Oroonoko’dan örneklerle açıkça gösterilmektedir. Romanın ilk bölümünün analizinde, geleneksel olarak Doğu ile ilişkilendirilen aile onuru sorunu konu edilmektedir.
Roman boyunca, Oroonoko’nun beyaz insanlarla olan bütün diyalog girişimleri takip edilmektedir; ilk olarak o
sahtekar İngiliz kaptanla, sonra da Surinam’da yerel yönetim ile iletişime girmeye çalışmaktadır. Bu diyaloğun
başarısızlığı ortak ahlaki değerlerin olmaması ve beyazların siyahlara kendilerine eşit insanlar olarak davranmayı
reddetmeleri ile ilişkilendirilmektedir. Diyaloğun sonu yalnızca intikam ve ölüme odaklanan kahramanın da sonu
anlamına gelmektedir. Farklı ırk, ulus ve dinden insanlar arasında iyimser bir diyalog ihtimali üç ırkın – Beyazlar,
Siyahlar ve Güney Amerikalı Kızıldereli– buluşma kısmında bulunabilir. Farklılıklarına rağmen, buluşmadaki
tüm katılımcılar ortak değer yargılarını paylaşmaktadır. Oroonoko’nun Hıristyan halkının ikiyüzlülüğü tarafından
uyarılan Hıristiyan karşıtı fikirlerinin yanı sıra Behn’in Doğulu (Oryantal) ve Hıristiyan toplumlarda kadının yerine
dair yaklaşımı da kısaca tartışılmaktadır. Makalenin sonunda, Oroonoko’da gördüğümüz diyalojikliğin bugünlerde
çok önemli olduğu sonucuna varılmaktadır.
- 1