The Role Of The Prophet Muhammad In The Knowledge Of
Sufısm
Journal Name:
- Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
This paper presents the role and influence of the Prophet
Muhammad onthe knowledge of Sufism. The main mortar, which
composes of the Sufi knowledge, (ilm) is Qur’an-the words of Allah,
the sayings as well as conditions and states of His Prophet (peace be
upon him). Therefore, the sayings and conditions of the Sufis always
spread the smell of Qur’an and sunnah. The Sufis endeavor to live
and understand these two values in every aspect of their lives. While
they reflect on Qur’an and ensure familiarity with it, they live through
the truth (haqiqat)of the addressing oftheGod Almighty “… indeed,
you are of a great moral character.” According to the Sufi
perspective, the decrees of Allah’s book could only be understood perfectly through the sunnah of the Prophet by the humanbeing
comprehension. For this reason, the sayings and practices of the
Prophet are themselves the divine knowledge (ilm), which establish
the norm of Muslim’s behavior at every stage. In brief, the Sufis
obtain their knowledgeby being with Allah and observing the created
object through following the way just like the Prophet does.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makalede Hz. Peygamber’in tasavvuf ilmi üzerindeki
rolü ve tesiri ele alınmaktadır. Tasavvuf ilminin oluşmasında temel
harç, Allah’ın kelâmı olan Kur’ân ve Peygamber’inin (s.a.s.) söz ve
hâlleridir. Bundan dolayı sûfîlerin söz ve hâllerinden de daima
Kur’ân’ın ve sünnetin kokusu yayılır. Sûfîler, bu iki değeri, hayatlarının
her yönünde anlamaya ve yaşamaya çaba göstermektedirler. Onlar,
Kur’ân üzerinde tefekkür edip onunla ünsiyet kurarken, O yüce
kelâmın, Peygambere “Sen yüce bir ahlâk üzerindesin” hitabının
hakikatiyle hâl yaşarlar. Tasavvufî anlayışta, Allah’ın “Kitab”ının
hükümleri, ancak Peygamber’in (s.a.s.) “sünnet”iyle insan idrakine
kâmil anlamda ulaşır. Bu yüzden Peygamberin söz ve fiilleri,
Müslüman’ın her seviyedeki davranışının normunu teşkil eden ilâhî
ilmin kendisidir. Kısacası sûfîler ilimlerini tıpkı Hz. Peygamberin takip
ettiği yolla Allah’la hemhâl olarak ve yaratılan eşyayı müşâhede
ederek kazanırlar.
- 37