How were the Qur’ānic Verses Attributing the Human Act of Following the Straight Path and Going Astray to Allah Understood in the Period of the Revelation of the Qur’an?
Journal Name:
- Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The question of how the Qur’ānic Verses that attribute the human Act of going onto the straight
path and going astray to Allah were understood in the period of the revelation of the Qur’an is a
question of the mentality history. As far as I understand, these verses seem to be characteristic
expressions of the Qur’ānic discourse, declaring that the Muslim community is chosen by the divine
will. Therefore, they are part of the political discourse and of a practical character. These verses
were not discussed in the context of the free will of the human being especially in the Meccan period.
On the other hand, it is probable that the Muslims in the later periods might have had different
concerns in referring to the verses in question. The historical perspective appreciates the studies
that are intended to investigate and describe the mentality of the following periods as valuable
as those which focus on the mental character of the revelation period.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hidayet ve dalâleti Allah’a nispet eden âyetlerin nüzul döneminde nasıl algılandığı konusu, bir zihniyet
tarihi meselesidir. Anladığımız kadarıyla bu âyetler, Kur’an söyleminin karakteristik ifadelerindendir
ve Müslümanların ilahî irade tarafından seçilmiş bir topluluk olduğunu ilan eder. Dolayısıyla
politik bir söylemin parçasıdır ve pratik yönü ön plandadır. Bu âyetler, özellikle Mekke döneminde
kulun özgür iradesi üzerinden tartışılmamıştır. Beri taraftan sonraki dönemlerde Müslümanlar söz
konusu âyetlere referansta bulunurken farklı bir algılama ile hareket etmiş olabilirler. Tarihi perspektif,
sonraki dönemlerin zihniyetini tasvire yönelik çalışmaları da nüzul dönemi kadar değerli görür.
FULL TEXT (PDF):
- 1
83-97