You are here

AİLE KURUMU ÜZERİNE TARİHSEL BİR OKUMA GİRİŞİMİ VE MUHAFAZAKÂR İDEOLOJİNİN AİLEYE BAKIŞI

AN ATTEMPT OF HISTORICAL STUDY ON THE INSTITUTION OF FAMILY AND PERSPECTIVE OF CONSERVATIVE IDEOLOGY ON FAMILY

Journal Name:

Publication Year:

Keywords (Original Language):

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
In this study, structural and institutional identity of family which is regarded as an international institution, phases experienced during historical development process and the perspective of conservative thought on the institution of family will be discussed. The most important of family as an identity and institution is that it exists at all societies though in different forms. However, family which is regarded as an indispensable “value” of traditional societies has experienced a structural change together with modernity. Though this change differs from society to society, great majority of the social scientists are of the same opinion that the institution of family is being worn out and dissolved every passing day and the future of this institution is not predicted. In fact the dissolve of family means the disappearance o f building block which forms the organic unity and order of society, which is one of the most important reasons that threatens ontological security and increases biological worries of an individual. Favouring especially individualism in the modern societies where a heavy insecurity and uneasiness is experienced about life brought along a cultural corruption and alienation. Therefore, conservative thought had foreseen this and demanded protection of family institution in an absolute manner.
Abstract (Original Language): 
Bu çalışmada, evrensel bir kurum olarak kabul edilen ailenin yapısal ve kurumsal kimliği, tarihsel gelişim sürecinde geçirdiği evreleri ve muhafazakâr düşüncenin aile kurumuna ilişkin bakışı ele alınacaktır. Bir kimlik ve kurum olarak ailenin en önemli özelliği, farklı şekillerde de olsa bütün toplumlarda var olmasıdır. Ancak, geleneksel toplumların vazgeçilmez bir “değeri” olarak görülen aile, modernite ile birlikte yapısal bir değişime uğramıştır. Her ne kadar bu değişim, toplumdan topluma farklılık gösterse de nihayetinde sosyal bilimcilerin büyük bir çoğunluğu, aile kurumunun her geçen gün daha fazla yıpranmaya ve çözülmeye başladığını ve geleceğinin kestirilemeyeceği hususunda hemfikirdirler. Aslında ailenin çözülüşü demek, toplumun organik birliğini ve düzenini oluşturan temel yapı taşının yok olması demektir ki, bu da bireyin ontolojik güvenliğini tehdit eden ve yaşamsal kaygılarını artıran en önemli nedenlerden biridir. Yaşama ilişkin derin bir güvensizlik ve kaygının yaşandığı günümüz modern toplumlarında özelikle bireyselliğin özendirilmesi beraberinde kültürel bir yozlaşmayı ve yabancılaşmayı da getirmiştir. Bundan dolayıdır ki, muhafazakâr düşünce, bunu daha önceden öngörmüş ve aile kurumunun mutlak anlamda korunmasını talep etmiştir.
19-51