Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası
Author Name |
---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Öğretide hemen hemen tüm hukukçuların görüş birliği içinde bulundukları idarî kolluk - suç kolluğu ayırımı ülkemizde organik bakımdan bir türlü gerçekleştirilememiş olduğundan bu farkı belirlemek ancak kuramsal plânda ve işlevsel açıdan mümkündür. Gerçi bugünkü yapısal birlik - içiçelik fonksiyonel ayırımın da gerçek geçerliliğini etkilemekte ve bu kuramsal yaklaşımın somutlaştırılması pek 'kolay olmamaktadır. Bununla beraber, ister sadece polis ve bekçi denilen şehirlerdeki olağan kolluk personeli, isterse jandarma ve benzeri silâhlı kişilerle, sıkıyönetim idarelerinin yararlandığı diğer güçler tarafından olsun, devriye, arama-tarama ve kimlik denetimi gibi günün 24 saati sürdürülen eylemleri "idarî kolluk" yetkilerine dayanan görevler olarak kabul etmek gerekir. Gerçi baştan da işaret edildiği gibi suçluların kovuşturulması ve adalete teslimi işlerini de aynı personel üstlenmiş durumdadır; ama, toplum polisi ve sıkıyönetim bulunsun veya bulunmasın asker kişilerden oluşan birliklerin görevlendirildiği durumlarda bu görev ve kullanılan yetkilerin büyük bölümünün, yukarıda sayılanlar gibi idarî kolluk alanında ve yetkilerine ilişkin olduğunda kuşku yoktur.
Bu durumda, herşeyden önce idarî kolluğun nitelik ve özelliklerini belirlemek yerinde olur. İdarî kolluğun en belirgin özelliği ise önleyici nitelikte olmasıdır. Başka bir deyişle, idare, ağırlarına "suç" adı verilen hukuka aykırı davranışların olmaması, önlenmesi için bazı eylemlerde bulunur,, önlemler alır ve uygular. Emir ve yasaklar koyar ve bunlara uyulmasını, gerektiğinde kuvvete de başvurarak izler ve sağlar, bu yolla kamu düzenini gerçekleştirmiş olur.
FULL TEXT (PDF):
- 1-4
315-319