6 MART 1995 TARİHLİ ORTAKLIK KONSEYİ KARARI: MİLLETLERARASI HUKUK AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

Avrupa Topluluğu - Türkiye Örtaklık Konseyi'nin "gümrük birliğinin son aşamasının uygulanması için gerekli kuralları belirlemek" amacıyla aldığı 6 Mart 1995 tarihli Karar, çeşitli çevrelerde birbirinden farklı biçimde değerlendirilmiştir. Bir görüşe göre, böylelikle bir yüzyılın rüyası gerçekleşmektedir; diğer bir görüşe göre ise, tek taraflı imtiyazlar sağlanmakla yeniden bir kapitülasyon dönemi açılmaktadır; bir başka görüşe göre ise, bu Karar Türkiye'nin haklı isteklerine cevap veren bir karar olması şöyle dursun, hiç ilgisi ve gereği yokken hayati sorunlarımızda ödünler verilerek gerçekleştirilmiş olan bir işlemdir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri yakınlaştıracak her adanın, özünde siyasi, ekonomik ve ideolojik tercihlerin bir sonucu olarak ortaya çıkacağı açıktır. Hukukun, daha özel olarak milletlerarası hukukun önemi, bu tercihlerin oluşumunda değil, hayata geçirilmesi aşamasında görülür. Güdülen amaç, hukuka uygun biçim ve içerikteki işlemlerle gerçekleştirilmiş midir? Veya soruyu ters çevirirsek, şu veya bu biçim ve içerikteki işlem, güdülen amacı gerçekleştirir mi? Hukuki sonucu ne olur? Hukukçunun işlevi bu gibi sorulara cevap aramaktır. Bu incelemede, 6 Mart 1995 tarihli Ortaklık Konseyi Karan'nın gündeme getirdiği bazı tartışmalı noktalara, hep bilinenleri de tekrarlayarak, açıklık getirilmesi amaçlanmıştır.