Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Free movement of Turkish workforce within the European Union (EU) has been a matter of discussion for more than 40 years from different points of wiev both in Turkey and in the European Union (EU). Ankara Agreement in 1963, Additional Protocol in 1970 and three EC-Turkey Association Council Decisions related to free movement of workers and their social security rights which is accepted in 1976 and in 1980 with the goal of comlete the process until the end of the Is' of December, ¡986 were not succesfull.
The Customs Union on 1 January ¡996 and acceptation of Turkey's candidacy for full membership at the Helsinki Summit on December ¡999, Turkish Accession Partnership adopted by the European Union Council on 8 March 200i and Turkey's National Programme adopted by the Council of Ministers on ¡9 March 2001 described the process again with new perspectives.
Turkish Accession Partnership contains short-term and medium-term priorities which Turkey should fulfill in its devolopment to adopt piece by piece the EU Acquis for adopting EU Accpiis which are consist of regulations, directives and decisions. According to Turkey's National Programme the constitutional and legislative provisions related to free movement of workers fulfilled within medium-term.
The European Court of Justice's decisions explains Turkish workers and their family members rights and quasi-stafus. For that reason. The Court ruled 21 since 1987 to 2001 related to Turkish workers and their family members more than 3,8 million which is living and working in the EU countries are also appended to this article. The issue is postponed after the period of full membership of Turkey which will take lime 5 or 7 years after the full membership of Turkey to the EU. The aim of this article is to explain this process and the rights of Turkish workers and their faitnilies living and working in the EU countries.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türk işgücünün AB 'de serbest dolaşımı 40 yıldan beri farklı açılardan hem Türkiye'de hem de AB'de önemli bir tartışma konusudur. 1963 Ankara Antlaşması, 1970 Katma Protokolü ve 1976 ve 1980 yılında alınan 3 adet Ortaklık Konseyi Kararı karşılıklı olarak tarafların işçilerine serbest dolaşım ve sosyal güvenlik hakkı tanıyacak düzenlemelerin 1 Aralık 1986 tarihine kadar tamamlanmasını sağlayacak şekilde başarıyla sonuçlanmamıştır.
1 Ocak 1996 tarihindeki Gümrük Birliği ve Aralık 1999'daki Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin tam üye adaylığının kabulü önemli gelişmelere neden olmuştur. Katılım Ortaklığı Belgesi 'nin 8 Mart 2001 tarihinde Avrupa Birliği Konseyi'nde kabulü ve Türkiye'nin tüzük, yönerge ve kararlardan oluşan AB Miiktesebatı 'na uyumu için Ulusal Program 'in 19 Mart 2001 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kabulü süreci yeni açılardan tekrar tanımlanmıştır.
Türkiye Katılım Ortaklığı Belgesi, kendi gelişmeleri doğrultusunda parça parça AB Müktesebatına uyumu sağlayacak kısa ve orta vadeli öncelikler içermelaedir. Türkiye Ulusal Programı 'na göre işçilerin serbest dolaşımı alanındaki Anayasal ve yasal mevzuata uyumu sağlayacak düzenlemeler üç yıl sürecek orta vadede tamamlanacaktır.
AB ülkelerinde yaşayan ve çalışan 3,8 milyonu aşkın Türk işçisi ve aile üyesi İle ilgili 1987 yılından 2001 yılı sonuna kadar alınan 21 adet Avrupa Toplulukları Adalet Divanı kararları da Türk işçileri ve aile üyelerinin sınırlı haklarını ve ara statülerini açıkladığından makalemize eklenil iniştir. Konu Türkiye'nin Tam üyeliği sonrasına ertelenmiş ve 5 veya 7 yıl sürebilecek bir erteleme dönemine tabi tutulabilecektir. Bu malca/enin amacı bu süreci ve AB ülke/erinde yaşayan ve çalışan Türk işçilerinin haklarını açıklamaktır.
- 2
187-223