Philosophical Principles of Faith in Karl Jaspers
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Karl Jaspers is a theist existentialist philosopher. He sees that one of the conditions to realize the existence of a person is the belief in God. Jaspers performs negative theology in speaking on God. According to him, the God of the church become an ordinary person in the universe leaving his superior being. For Jaspers, no human can be son of God. This can never suit the superior being of the God. Jesus is not the son of God but the last Jewish Prophet.
Jasper's God is not the God of divinely inspired religions, which exist in the church and characterized with dogmas and cults (worship). Because, in the thought of revelation, there is a authority limiting the freedom (where as Freedom is an unconditional position for existence.) But the matter, which should be emphasized here, is that the revelation opposed by Jaspers is the revelation of church. Because, according to him, church had changed, the revelation and used it as a media in order to strengthen its authority. It is impossible for Jaspers to believe in an revelation like this.
Faith, for Jaspers, is a general concept including both philosophical and religious faith. Philosophical faith is the only faith, which can be owned by a philosopher. According to Jaspers, faith is the sole existence of the believer. If faith could be defined as defined by the church, it made of an information rather than faith. Wisdom and philosophical faith are not opposing to each other. The faith that goes against wisdom is the Catholic position of it. Faith can not be handled like an information. Information is valid only when it serves as a way to faith. Philosophical faith has a negative character, and can not become a belief or dogma. Philosophical faith can not endure to an objective mortal being in the world. It can not thus reach to peace as an existential state.
According to Jaspers, ciphers (where cipher concept is an important concept of the Jaspers's philosophy) are like the keys of the faith. If things to believe were fully clear and distinct this never be a faith. Ciphers are the language of the Transcendent. Ciphers are subjective; men creates these ciphers according to the design made thinking style the power of understanding.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Karl Jaspers teist varoluşçu bir filozoftur. Tanrı'ya inanmayı kişinin varoluşunu gerçekleştirebilmesinin şartlarından biri olarak görür. Ona göre, kilisenin Tanrı'sı, aşkın varlık olmaktan çıkıp evrende gelişigüzel bir nesne haline gelmiştir. Jaspers'e göre hiçbir insan Tan-rı'nın oğlu olamaz. Bu, Tanrı'nın aşkın olmasıyla bağdaşmaz. İsa Tanrı'nın oğlu değil, son Yahudi peygamberidir.
Jaspers'e göre, Tanrı dogmalarla ve kültle ifade edilen ve kilisede ortaya çıkan vahyedilmiş dinlerin Tanrı'sı değildir. Çünkü vahiy fikrinde hürriyeti sınırlayan bir otorite - ki hürriyet varoluş için olmazsa olmaz bir konumdur - vardır. Fakat burada altı çizilmesi gereken husus, Jaspers'in karşı çıktığı vahyin kilisenin insanları inanmaya çağırdığı vahiy olmasıdır. Çünkü ona göre, kilise vahyi değiştirmiş, bozmuş ve kendi otoritesini sağlamlaştırmak için bir araç olarak kullanmıştır. Böyle bir vahye iman etmek, Jaspers için düşünülemez.
Jaspers için iman, hem felsefî hem de dinî imanı kapsayan genel bir kavramdır. Felsefî iman filozofun sahip olacağı yegâne imandır. Jaspers'e göre iman, inananın bizzat varlığıdır. Eğer iman, kilisenin yaptığı gibi tanımlanabilseydi, iman olmaktan çıkar, bilgi olurdu. Ona göre akıl ve felsefî iman birbiriyle ters düşmez. Akılla çelişen, imanın Katolik pozisyonudur. İman bilgi gibi ele alınamaz. İman konusunda bilgi, imanın aracı olarak hizmet ettiği sürece geçerli¬dir. Felsefî iman menfi özelliklidir; itikat haline gelemez, dogmalaştırılamaz. Felsefî iman, dünyadaki nesnel bir faniye tutunamaz. O, varoluş olarak huzura kavuşamaz.
Jaspers'e göre şifreler (ciphers) - ki şifre kavramı Jaspers felsefesinin önemli bir kavra¬mıdır - imanın anahtarları gibidir. Eğer inanılacak şeyler, tamamen açık ve net bir şekilde ortada olsaydı, bu artık iman olmaktan çıkardı. Şifreler aşkınlığın dilidir. Şifreler özneldir. İnsan; tasarım tarzına, düşünüş şekline, kavrama gücüne göre bu şifrelere anlam verir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
5-30