Early Cinema: Whose Public Sphere?
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
In this article, Miriam Hansen discusses to recall the early cinema as proletarian public sphere. She researches the cultural effects of films on new emigrants to USA and exposes the demography of the economical classes going to movies. She stresses the cinema of Wilhelmian period and discusses reformation in the cinema of the period. She underlines the women's passion of going to cinemas as a threat to patriarchal public sphere. Hansen points that the reclamation of early cinema as a proletarian pub¬lic sphere inevitably raises questions as to the epistemological status of such a concept. She asks if it responds to any empirical constellation that would substantiate the claim or if we are dealing with yet another projection of leftist media theory in the tradition of Brecht and Benjamin, motivated by the desperate desire to redeem the cinema as a 'good object' in the face of so much evidence to the contrary. A closer look at film history may indeed require revisions on the level of theory; but we may also need a more differentiated discussion of the concept of the public sphere if this category is to have any impact on the critical practice of film history, she states.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Miriam Hansen
bu
çalışmasında, ilk dönem sessiz sinemanın proleter kamusal alan olarak yeniden ifadelendirilip ifadelendirilmeyeceğim tartışır. Sinemanın kültürel olarak özellikle ABD'deki yeni göçmenlere etkisini araştırır. Kamusal alan paradigmaları çerçevesinde sinema salonlarının 19001ü yılların başında demografik olarak toplumun hangi sınıflarına ve kesimlerine ev sahipliği yaptığını açığa çıkarır. Bu bağlamda, Almanya'da Wilhelm dönemi sinemasının üzerinde durur. Bu dönemde Almanya'da sinema özelindeki reform hareketlerini tartışır. Kamusal ve özelin erkek egemen ayrımına tehdit olarak kadınların sinema tutkusunun altını çizer. Hansen'a göre ilk dönem sessiz sinemayı proleter kamusal alan olarak yeniden ifadelendirmek, örneğin Dieter Prokop'un da denediği gibi bu tür bir kavramın epistomolojik konumu üzerine kaçınılmaz soruları gündeme getirir. Bu, iddiasını gerçekleştirebilecek herhangi bir görgül yaklaşıma uygun mudur? Ya da, sinemayı 'iyi bir şey' olarak, bulunduğu yerden kurtarmaya dönük umutsuz bir tutku ile motive olan Brecht ve Benjamin geleneğindeki başka bir sol medya kuramı ile mi temas halindedir? Sinema tarihine ayrıntılı bir bakış kuram düzeyinde düzeltmelere gereksinim duyabilecektir, ama kamusal alan kavramı üzerine -eğer bu kategorinin sinema tarihinin eleştirel okunmasında etkisi varsa- daha ayırt edilir tartışmalara gereksinim duyulduğunun altını çizer. Bu soruları İmparatorluk Almanyası sinemasına yöneltmeden önce, Amerikan sineması araştırmalarından kaynaklanan bazı sorunları dönemin geçerli araştırmalarında geliştirilmiş yöntembilimsel yaklaşımlara yoğunlaşarak tartışır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
93-109