Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi LITERA, Journal of Western Languages and Literatures
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
In this essay, I have tried to show in P.B. Shelley’s Adonais: An Elegy on the
Death of John Keats, how the poet tries to mourn for his recently dead poet
friend Keats while pondering on the art of poetry. This poem’s splendor comes
not only from his genuine sorrow for the death of a great poet but from
philosophical ruminations on the nature of poetry as he studies various elegies
of the classical and Renaissance period. Shelley accuses contemporary poets
of killing Keats with their neglect or criticism, and he reevaluates Keats’s
poetry while putting him up in a lofty position. But he realizes that this also
kills Keats again for he knows that poetic image making ruins the object of the
image. This dilemma is the theme of Adonais and is presented in the poem with
extreme intricacy; the new splendor is achieved by killing Keats once again.
His death does contribute a new spendor to poetry.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmada P.B. Shelley’in Adonais: John Keats’in Ölümü Üzerine bir Ağıt
şiirinde arkadaşı şair John Keats’in ölümünden üç ay sonra yazdığı ağıtın
yanlız bir şaire ölümü üzerine duyulan duyguları değil de şiir sanatı üstüne
düşüncelerini anlatan bir şiir olduğunu incelemeye çalıştım. Shelley’nin şiiri
şiirin doğasını düşünsel olarak incelerken, klasik ve rönesans döneminde
yazılmış ağıtlardan faydalanarak Keats’in çağdaşlarının vurduduymazlığı ve
şiddetli eleştirileri ile nasıl “öldürüldüğünü” anlatır. Ama aynı zamanda kendisi
Keats’i en yükseklere taşırken onu bir kez daha “öldürdüğünün” farkındadır.
Şiir yazma sürecinde imge yaratan zihin nasıl imgenin nesnelerini yok edip
onları dilsel alanda çarpıtıyorsa, Shelley de Keats’i çarpıtır, yok eder. Bu
imgelem sürecinin acı sonu Keats’i bir kez daha “öldürürken” şiire de yeni bir
parlaklık kazandırır.
- 2
85-92