GELİŞMİŞ ÜLKELERDE GELİR VE KURUMLAR VERGİLEMESİNDEKİ YENİ YAKLAŞIMLAR

Gelişmiş ülkelerde, son yıllardaki kamu harcamaları artışı kaçınılmaz bir biçimde vergi yükü artışını da beraberinde getirmiştir. Vergi yükünün artırılma zorunluluğu, öncelikle bir vergi karması (bileşimi) sorunu ortaya çıkarmış ve özellikle kamu geliri (bütçe) sınırlaması yönünden yüksek hasılat sağlayan geniş tabanlı gelir üzerinden alınan vergilere daha fazla yüklenmek gereği hasıl olmuştur. Bu yüklenme, belli kesimlere sağ¬lanan teşviklerin çoğalmasına yol açmış bu teşviklerin çeşitliliği de vergi yükü dağılımı¬nı adaletsiz, sistemi de karmaşık hale getirmiştir. Üstelik başlıca iktisadi büyüme ama¬cıyla tanınan vergi teşvikleri bekleneni verememiş, tasarruf ve yatırım düzeyinin artışına katkı yapamamıştır. Kaldı ki, yük artışı, düşük gelir gruplarının vergilendirmesinde yük hafifletilmesi konusundaki baskıları da şiddetlendirmiştir. 1970'li yıllarda gelişmiş ekonomilerde yaşanan enflasyon, gelir ve kurumlar vergisinde ayarlamaları gerektirmiş ol¬masına karşm, bugün enflasyon oranlarının aşağıya çekilmesi bu konuda yapılan ayarlamaların gözden geçirilmesini icabettirmiştir. Son olarak gelir ve kurumlar vergilerinin bütünleştirilmesi konusundaki yaklaşımlarında özellikle hisse senedine yatırılan küçük tasarrufların çift vergilenmesinin önlenmesi açısından büyük önem taşıdığı anlaşılmakta¬dır.